11. Hukuk Dairesi 2014/15346 E. , 2015/916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
araflar arasında görülen davada... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.06.2014 tarih ve 2013/344-2014/132 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “...” ibareli markalarının bulunduğunu, müvekkilinin izni olmaksızın davalının ...." alan adlı internet sitesinde "..." ibaresini markasal olarak kullandığını, bu kullanımın müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, ihtar edilmesine rağmen davalının bu kullanımına son vermediğini ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ihlalin ortadan kaldırılmasına, 10.000 TL manevi tazminatın 04.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, "..." ibaresinin kullanılmasının, davacının tescilli "...." markasına tecavüz oluşturmayacağını, ayrıca ".." ibaresinin, mobilya sektörü bakımından tanımlayıcı bir tabir olan ev anlamına geldiğini ve ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirkete ait mal ve hizmetlerin tanıtıldığı ......" isimli internet sitesinde, "..." ibaresinin markasal olarak kullanıldığı, söz konusu kullanımın, davacının "..." asıl unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, yapılan ihtara rağmen davalının söz konusu kullanımını sonlandırmadığı, eylemin süresi, kastın ve kullanımın yoğunluğu, davalının aynı zamanda başka dillerde de mallarını bu markayla tanıtması ve ihracata dönük çalışması dikkate alındığında talep olunan manevi tazminat miktarının makul olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ".... ibaresini mobilya ürünleri yönünden tanıtıcı işaret olarak kullanmasının, davacı şirketin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, dava konusu tanıtıcı işareti taşıyan her türlü tanıtım vasıtalarının ve iş yeri tabelasının toplatılmasına ve imhasına, davalı şirketin bu ibareyi.... isimli internet sitesinde tanıtıcı işaret olarak kullanımının durdurulmasına ve siteden çıkartılmasına, 10.000 TL manevi tazminatın 04.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirketin eyleminin esasen haksız fiil niteliğinde bulunması karşısında teavüz tarihinden itibaren hüküm altına alınan tazminata faiz işletilmesinin mümkün olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 658,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.