16. Hukuk Dairesi 2016/12143 E. , 2016/9981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Mimar Sinan Mahallesi çalışma alanında bulunan 142 ada 13 ve 146 ada 3 parsel sayılı 348.03, 385.44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları, 142 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 1 yıldan beri ..."ün, 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 15 yıldan beri ..."ın fiili kullanımlarında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Davacı ..., dava dilekçesi ile 142 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında dava etmek istediği taşınmazın 146 ada 3 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, davalı lehine olan kullanım şerhinin iptali ile, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 09.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen sarıya boyalı 192.72 metrekarelik bölümünün 15 yıldan beri davalı ..."ın, (B) harfi ile gösterilen yeşile boyalı 192.72 metrekarelik bölümün 1992 yılından beri davacı ..."nın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına, davalı ..."e karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde, 142 ada 13 parsel sayılı taşınmaz hakkında bu parselin kullanıcısı olan ... davalı olarak gösterilmek suretiyle dava açılmış, bilahare 22.11.2012 tarihli dilekçe ile, parsel numarasının dava dilekçesinde hatalı olarak bildirildiği dava konusu edilmek istenen taşınmazın 146 ada 3 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilerek davalı ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, davalı ... lehine olan kullanım şerhinin iptali ile, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 09.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen sarıya boyalı 192.72 metrekarelik bölümünün 15 yıldan beri davalı ..."ın, (B) harfi ile gösterilen yeşile boyalı 192.72 metrekarelik bölümün 1992 yılından beri davacı ..."nın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına, davalı ..."e karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Hakkında dava bulunmayan taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin yargılama sırasında dava kapsamına alınması mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar sayılı kararında da açıkça vurgulandığı gibi, hakkında dava açılmayan bir yerin dahili dava yoluyla dava kapsamına dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve davalı hale getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Davanın konusunu, dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazın bizatihi kendisinin oluşturacağı; dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen taşınmazın, hukuken dava konusu edilen taşınmaza nazaran başka bir müddeabih olduğu ve ancak ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceği gözetilmelidir. Hal böyle olunca hakkında usulen açılmış bir dava bulunmayan 146 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı hazine vekili ve davalı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.