Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14306
Karar No: 2020/1971
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14306 Esas 2020/1971 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14306 E.  ,  2020/1971 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/02/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 04/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 104 ada 105 parsel sayılı taşınmazın davacının annesi ve babasının adına kayıtlı olduğunu, davacının babasının ölümü ile mirasın davacıya ve diğer kardeşlerine kaldığını, dava dışı önceki paydaş olan annesinin 26.12.2014 tarihinde 1/2 payını davalı ..."ya sattığını, davacıya satış yapıldığına dair hiçbir bilgi verilmediğini belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacının taşınmazda doğrudan hak sahibi olmadığını, Abdulhadi Bahar"ın mirasçısı sıfatıyla bu davayı açmış olduğunu, Abdulhadi Bahar"ın mirasçılarının birlikte veya atanan tereke temsilcisinin bu davayı açabileceğinden davacı vekiline..."ın mirasçılarının davaya muvafakatlarının sağlanması, muvafakatları sağlanamaz ise tereke temsilcisi atanması için 1 aylık kesin süre verildiği, verilen sürede eksikliğin tamamlanmaması nedeniyle davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır.
    HMK’nın 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140. maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
    HMK’nın “Ön İncelemenin Kapsamı” başlıklı 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde karar verilmeden önce, bu konuda tarafların ön inceleme duruşmasında dinlenebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularının tam olarak belirleneceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemlerin yapılacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe ve arabuluculuğa teşvik edileceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği, "Önİnceleme Duruşmasına Davet" başlıklı 139. maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen inceleme tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit edilerek taraflara bildirileceği, çıkarılacak davetiyede duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceğinin ayrıca ihtar edileceği, "Tarafların duruşmaya daveti"" başlıklı 147. maddesinde ise, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için tarafların duruşmaya davet edileceği belirtilmiş, devamında Kanun"un, ""Tahkikatın sona ermesi"" başlıklı 184. maddesinde ve sözlü yargılama hükümlerinin yer aldığı 186. maddesinde, tahkikat ve sonlandırılmasına yönelik olarak; hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.
    Somut olaya gelince; dosya içerisindeki 17.04.2015 tarihli ara karar ile davacı vekiline..."ın davacıdan başka mirasçılarının davaya muvafakatlarının sağlanması, muvafakatları sağlanamaz ise tereke temsilcisi atanması için 1 aylık kesin süre verilmesine karar verildiği, ara kararın davacı vekiline 04.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadan doğrudan dosya üzerinden gerekçesi yazılarak 04.06.2015 tarihinde davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı vekilinin 03.06.2015 tarihli beyan dilekçesi ile birlikte sunduğu tevzii formunda 03.06.2015 tarihinde 2015/6 E. sayılı tereke davası açıldığı görülmektedir. Davacı vekilinin 15.06.2015 tarihli beyan dilekçesi ile yazı işleri müdürünün davayı sehven hatalı kaydettiğini miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin yeni dosya numarasının 2015/485 E. sayılı dosya olduğunu belirttiği, beyan dilekçesi ile birlikte sunduğu tevzii formunda ise 12.06.2015 tarihinde yeni 2015/485 E. sayılı dosya ile miras ortaklığına temsilci atanması davasının açıldığı, düzeltmenin yapıldığı görülmektedir.
    Dosya içerisindeki ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/485 E. 2015/855 K. sayılı ilam incelendiğinde, davacının ..., davalıların..."ın mirasçıları, müteveffanın..., davanın miras ortaklığına temsilci atanması davası, dava tarihinin 12.06.2015, karar tarihinin 03.12.2015 olduğu, mahkemece davanın kabulüne, müteveffa..."ın terekesine..."nun TMK"nin 640. maddesi uyarınca paylaşmaya kadar tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği görülmektedir.
    Davacı tarafça murisi adına kayıtlı paya dayalı olarak açılan önalım davasında mahkemece usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanıp ve yine usulen HMK"nun 137-140. maddeleri gereğince ön inceleme duruşması açıp varsa toplanması gereken delillerin toplanması ve taraf teşkiline yönelik sair işlemlerin tamamlanmasına karar verilmesi gerekirken emredici usul hükümlerine aykırı olacak şekilde ara karar ile davacı vekiline..."ın davacıdan başka mirasçılarının davaya muvafakatlarının sağlanması, muvafakatları sağlanamaz ise tereke temsilcisi atanması için kesin süre verilip, kesin sürenin bittiği gün dosya üzerinden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kaldı ki, yargılama devam ederken davacı, taraf teşkilinin sağlanması bakımından terekeye mümessil tayini için dava açmış olup bu hususun dahi göz ardı edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi