Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/16131
Karar No: 2010/2024

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/16131 Esas 2010/2024 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/16131 E.  ,  2010/2024 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Dava, Kurumun başlangıçta yaptığı, yurtdışında geçen 5010 günlük hizmetinin 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılması işleminin geçerli olduğuna ve 17.10.2007 tarihli tahsis başvurusu sırasında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile 01.11.2007 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.

    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davalı ......vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Somut olayda; davacı 29.06.2004 tarihinde yurda kesin dönüş yaptığını belirterek, yurtdışında geçen 17.12.1983-06.02.1988, 01.11.1992-22.09.1999 ve 15.10.2000-25.06.2004 tarihleri arasındaki toplam 5300 günlük hizmet süresine karşılık gelen miktarı, Kurum hesabına, 05.01.2007 tarihinde yatırmıştır. Kurum, sonraki bir tarihte, davacının 15.02.1987 ile 31.05.1987 tarihleri arasında 105 günlük 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı hizmetlerinin olduğunu, bu dönemin borçlanılan ve karşılığı Kuruma ödenen yurtdışı hizmetleriyle çakıştığını tespit ederek, yeniden 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırma tahakkuk cetveli düzenlemiştir. Kurum yaptığı bu yeni tahakkuk işlemi ile, davacının 17.08.1978-01.05.2002 tarihleri arasında yurtdışında geçen süreleri içindeki aralıklı dönemlerden toplam 4090 günlük borçlanmasını kabul etmiş, önceki borçlanma işlemine konu ettiği toplam 1020 günlük borçlanmayı iptal etmiş, ardından yaşlılık aylığı koşullarının oluşmadığından bahisle aylık tahsis talebini reddetmiştir. Davacının yurtdışı çalışmalarının 1020 günlük kısmına karşılık gelen 3570 dolar karşılığı davacıya 01.10.2007 tarihinde iade edilmiştir.
    .......
    Kurumun, hizmet sürelerindeki çakışmanın varlığını tespit ile 506 sayılı Kanuna tabi 105 günlük hizmet süresinin mahsubu sonrasında yaptığı tahakkuk işleminde; başlangıçta 3201 sayılı Kanuna göre kabul ettiği 5300 günlük borçlanma süresinin 4010 gün olarak değerlendirmesindeki gerekçe dosya kapsamından tespit edilememiş olup, dava dilekçesindeki talebe bağlı olunsa da, bunun nedeninin araştırılmayarak prime esas gün sayısının belirlenmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

    Öbür taraftan, yaşlılık aylığına ilişkin istem yönünden, davanın yasal dayanağını oluşturan 4447 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen ve 4759 sayılı Kanunun 3. maddesi ile (B ve C) bentlerinde yeniden düzenleme yapılan Geçici 81. maddesi, yaşlılık aylığına hak kazanma yönünden saklı tutulan haklar ile bu koşullara sahip olmayanlar için kademeli bir geçiş öngörmektedir.

    Bu husustaki uyuşmazlık ise; sigortalılık bilgileri ile 506 sayılı Kanunun 60 ve Geçici 81. maddesinde belirtilen yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları dikkate alındığında; davacının 15.02.1987 tarihinde başlayan zorunlu sigortalı hizmeti de gözetilerek, 01.11.2007 tarihinden geçerli olarak tahsise hak kazanıp kazanmadığı, yaşlılık aylığında kademeli geçişi öngören 4447 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan borçlanmasının, kademeli geçişte aranan sigortalılık süresinin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.

    Sigortalılara yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilme olanağı veren 3201 sayılı Kanunun 6. maddesi hükmü uyarınca değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması aranmaktadır. Borçlanılan sürenin sigortalılık süresi olarak değerlendirilebilmesi, yasada belirtilen süre içerisinde olmak üzere borçlanma primlerinin Kuruma ödenmiş olması koşuluna bağlı bulunmaktadır. Yasada belirtilen borçlanma koşulları gerçekleşmeden, yurtdışında geçen sürenin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesine yasaca olanak bulunmamaktadır.

    Davacının, 4447 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen Geçici 81. maddesinin A bendinin yürürlüğe girdiği 08.09.1999 tarihi itibariyle davacının tahsis kapsamında değerlendirilecek sigortalılık süresi yurt içinde yapılan hizmet süreleridir. Yurt dışı borçlanma talebi ile borçlanma bedellerinin ödenmesinin ise anılan maddenin yürürlüğünden sonraki tarihlerde yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    ......
    Geçici 81. maddede öngörülen geçiş dönemi yaşlılık aylığı koşullarının belirlenmesinde sigortalının, maddenin A bendi uyarınca 8.9.1999 tarihinde, B ve C bentleri uyarınca 23.5.2002 tarihinde mevcut ve geçerli sigortalılık sürelerinin dikkate alınması yasa gereğidir.

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.03.2005 gün 2005/10-138 Esas, 2005/221 Karar, 15.03.2006 gün 2006/21-36 Esas 2006/80 Karar, 08.07.2009 gün 2009/21-309 Esas 2009/322 Karar sayılı kararlarında da açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetildiğinde, davacının yaşlılık aylığından yararlanma koşullarının değerlendirilmesinde, 3201 sayılı yasa uyarınca borçlanmasının ilişkin olduğu tarihin değil, 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın başlama tarihi esas alınarak sigortalılık süresinin belirlenip, sair koşulların da buna göre irdelenmesi yapılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Üye ..."in muhalefetine karşı; Başkan ..., Üyeler; ..., ... ve ..."ın oylarıyla ve oyçokluğuyla 18/02/2010 gününde karar verildi.
    .......
    KARŞI OY

    ......, borçlanma ayrı bir rejime tâbi tutulmalıdır. Aksi taktirde, borçlanma ile getirilen amaç, gerçekleştirilemez. O zaman, borçlanma yasalarının yürürlüğe konulmasının bir anlamı kalmaz.
    Borçlanmayı ayrı bir rejim olarak görmeyen ve sigortalılar aleyhine bir uygulama getiren ve bu şekilde sosyal güvenlik hukukunun gelişmesine bir katkısı bulunmayan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
    Örnek nitelikteki mahkeme kararının Onanması görüşündeyim. Saygılarımla.
    .......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi