2. Ceza Dairesi 2012/27445 E. , 2013/2164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I) Sanığın yakınan ..."a yönelik eylem nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 28/06/2004 gün ve 8375 sayılı kararında belirtildiği üzere, diğer sanıklarla önceden verdikleri karar uyarınca suça doğrudan katılan sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 64. maddesi yerine aynı Yasanın 65/3. maddesinin uygulanması; yine suça konu malların tamamının iade edilmediğinin anlaşılması karşısında aynı Yasanın 523/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmaması nedeniyle, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCY.nın 142/1-b, 143. maddelerine göre kurulacak hükmün lehe olduğunun belirlenip hükmün bozulmasına karar verilmesi ve bu bozma kararına uyulması karşısında; 5237 sayılı Yasaya göre uygulama yapılarak, sonuç cezanın, CYUY.nın 326/son maddesi hükmü de gözetilerek, 03.10.2002 gün ve 772 sayılı kararla hükmedilen 6 ay hapis olarak belirlenmesi gerekirken, 765 sayılı TCY.nın lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı ise de, sonuçta 765 sayılı Yasaya göre hükmedilen hapis cezası her durumda sanık lehine olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II) Sanığın yakınan ..."ya yönelik eylem nedeniyle kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 28/06/2004 gün ve 8375 sayılı kararında belirtildiği üzere, diğer sanıklarla önceden verdikleri karar uyarınca suça doğrudan katılan sanık hakkında 765 sayılı TCK.nun 64. maddesi yerine aynı yasanın 65/3. maddesinin uygulanması; yine suça konu malların tamamının iade edilmemesi nedeniyle aynı Yasanın 523/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmaması nedeniyle bozulduğu, yine aynı Dairenin 19/01/2009 günlü kararında; sanığın
yakınan ..."ya yönelik eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 493/1-son, 522/1. maddeleri ile 5237 sayılı TCK.nun aynı suça uyan 142/1-b, 143, 53; 116/2-4, 119/1-c, 53; 151/1, 53. maddelerinde öngörülen hapis cezalarının türü, alt ve üst sınırları bakımından anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında; 5237 sayılı Yasanın lehe olduğu ve bu Yasa hükümlerine göre hüküm kurulması gerektiği belirlenerek hüküm bozulduğu halde, 24.06.2005 gün ve 631 sayılı hükümle sanık hakkında hatalı olarak, 5237 sayılı TCK.nun 142/2-d, 39 ve 765 sayılı TCK.nun 523/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezasına hükmedildiğinin ve bu hüküm de sanık yararına temyiz edilmiş olup karşı temyiz olmadığından, sanığın bu eylemi nedeniyle hükmedilen 6 ay hapis cezasından daha fazla ceza verilemeyeceği gözetilerek yapılan incelemede,
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 19/01/2009 gün ve 145 sayılı bozma kararında belirtildiği gibi, 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kurulacak hükmün sanık lehine olduğu ve bu bozma kararına da uyulduğunun anlaşılması karşısında, anılan 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, 765 sayılı TCY.nın lehe olduğu kabul edilerek koşulları bulunmadığı halde Yasanın 65/3 ve 523/1. maddeleri uygulanıp, koşulları bulunduğu halde aynı Yasanın 522/1. maddesinin pek aşırı değere ilişkin hükmü de uygulanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; bozma öncesi 24/06/2005 tarihli hükümde sanığın bu eylemi nedeniyle sonuç olarak 6 ay hapis cezasına hükmedildiği halde, 1412 sayılı CYUY.nın 326/son maddesi dikkate alınmadan 1 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.