19. Hukuk Dairesi 2014/3684 E. , 2014/8837 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sipariş formları ile tahıl satışı yaptığını, sipariş formlarının 3. maddesinde gecikme halinde aylık %2 oranında vade farkı uygulanacağının belirlendiğini, davalının ödemelerini vadesinde yapmadığı gibi ayrıca bakiye borcunu da ödemediği gerekçesiyle 10.380,88 USD vade farkı, 8.021,54 USD bakiye mal bedeli alacağı olmak üzere toplam 18.402,42 USD nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında vade farkı ödeneceğine ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle vade farkı ödenmesinin sözkonusu olmadığını, ancak mal bedeli olarak müvekkilinin 7.000 USD borcunun kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; sipariş formlarının davalı tarafça onaylanıp faksla davacıya gönderildiği sipariş formlarında geç yapılan ödemelere ilişkin vade farkının %2 olarak belirlendiği, davacının düzenlediği satış faturalarının davalının defterlerine kaydedildiği, davalının davacıya verdiği çekleri defterine işlemediği, davacının aldığı çekleri aynı gün defterlerine işleyip davalının borcuna mahsup ettiği, davacının 7.322,48 USD mal bedelli, 6.255,51 USD vade farkı alacağının bulunduğu, yargılama aşamasında davalının davacıya 6974 USD ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.303,05 USD "nin dava tarihinden itibaren Merkez Bankası"nın 1 yıl vadeli USD"na uyguladığı faiz ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.