23. Hukuk Dairesi 2017/1941 E. , 2020/3087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, ihtarname gönderilmesine rağmen kooperataif aidat borçlarını ödemediğini, alacağını ihtarname tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif ana sözleşmede yer alan faaliyet konularını yerine getirmediğini, arsa olarak taşınmazların üyeler adına tescilinden sonra hiçbir şey yapılmadığını, kendi imkanları ile evini inşaa ettiğini, faize faiz talep edildiğini savunarak, açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, bilançolarda alacak kaydına rastlanılmadığı, harici tutulan cari hesap ekstresinin de kayıtlara geçirilmediği, davacının ticari defterlere dayanmadıkları beyanına karşılık alacaklarının ispatının ancak defterle mümkün olduğu, mahkemenin ticari defterlerin ibrazına kendiliğinden de karar verebileceği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; davanın aidat ve faiz borcuna ilişkin olduğu, genel kurul kararlarının üyeler ile kooperatif arasında sözleşme niteliğinde olduğu, ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadığı, bilirkişi aracılığıyla davacı defterleri üzerinde inceleme yapılması, aidat ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise, ödenmeyen aidatlar yönünden BK’nın 120/2 maddesindeki sınırda göz önüne alınarak belirlenecek faiz oranına göre bir rapor alınması gerekirken, yanılgı gerekçe nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, bilirkişi raporu alındığı, 2004-2012 yılları arasında yapılan genel kurullarda üyelerden alınacak miktarların belirlendiği, ancak uygulanacak faiz hakkında karar alınmadığı, bilirkişi tarafından davalının yıllara göre ödemesi gereken miktarın ve faizin hesaplandığı, raporun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.