4. Ceza Dairesi 2017/1543 E. , 2018/1221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında mağdur ..."ya karşı tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tehdit eyleminin, temyiz edilmeyen TCK"nın 86/3-a maddesi kapsamındaki kasten yaralama eylemi ile birlikte işlendiği ve uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/3. maddesine gereğince, bir yıldan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası; tebliğnameye aykırı olarak, "sanığın 5237 sayılı TCK"nın
51/3. fıkrasına göre 5 ay süre ile denetime tabi tutulmasına" ibaresi çıkartılarak yerine "cezası ertelenen sanığın TCK’nın 51/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına” ibaresi yazılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
2)Sanık hakkında mağdur ..."ya karşı tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne gelince,
Tehdit suçunun, temyiz edilmeyen TCK"nın 86/3-a maddesi kapsamındaki kasten yaralama eylemi ile birlikte işlenmediği belirlenmiştir.
a)Cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/3. maddesine gereğince, bir yıldan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, bir numaralı bozma nedeni hariç diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.