11. Hukuk Dairesi 2014/2106 E. , 2015/881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.....Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.11.2013 tarih ve 2012/225-2013/408 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.01.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan asil ... ile vekili Av. .....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ...’nin hissedarları olduğunu, şirketin feshi için açılan dava halen derdest olup anılan davanın 11/06/2012 tarihli duruşmasında şirket mallarının devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen şirkete ait..... plakalı aracın %50 hissesinin şirket müdürü...tarafından şirket ortağı ..."ya devredildiğini, yapılan devir işleminin şirketi ve diğer ortakları zarara uğratmak ve diğer ortaklardan mal kaçırmak maksatlı olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın ... adına olan kaydının iptaline ve şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu otobüsün %50 hissesinin ..."ya ait olduğunu, bu durumun tüm ortaklarca bilindiğini, dava konusu otobüs ve şirketin sahip olduğu diğer otobüsler üzerindeki hak sahipliğinin tespiti için ortaklar arasında protokol düzenlendiğini, bu protokol uyarınca ilgili ortaklar adına ruhsat kayıtlarının tescil edildiğini, dava konusu araç satın alınırken %50 parasını ...’nun verdiğini ve bu durumu diğer ortakların da bildiğini, davacıların kötüniyetli olup diğer araçların ortalara geçen %50 hisseleri ile ilgili olarak iptal davası açmamalarının kötüniyetlerinin göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın istemlerini 6762 sayılı TTK’nın 443/2.maddesine değil muvazaa iddiasına dayandırdığı, davalı taraf davalı şirkete ait araçların mülkiyeti konusunda protokol imzalandığını savunmuş ise de bila tarihli protokolde.... plakalı aracın şirket ve ... adına... plakalı aracın şirket ve ... adına,.. plakalı aracın şirket ve ... adına,... plakalı aracın ise şirket ve.. adına olduğu kararlaştırıldığı, söz konusu protokol davacı....tarafından imzalanmasına rağmen diğer davacı ... tarafından imzalanmadığı, araç ruhsat kayıtları incelendiğinde protokol hükümlerine uyulmadığı, davalı ... aracın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini savunmuş ise
de ödemeye dair dekontların miktarı (31.400 TL) ve aracın satış sözleşmesine yazılan kasko değeri(461.500 TL) gözetildiğinde anılan iddianın ispatına yeterli görülmediği, davalı ..."nun ödediği bedeli tasfiyede talep etmesinin mümkün bulunduğu, BK"nun 18. maddesi uyarınca görünüşteki satış sözleşmesinin tarafların gerçek iradesini yansıtmaması-muvazaa nedeniyle gizlenen bağış sözleşmesinin ise şekil şartına uyulmamasından dolayı batıl olduğu, dava değeri 10.000,00 TL olarak belirtilmesine rağmen satış sözleşmesinde satış bedeli rakamla 165.000,00 TL olarak ifade edilmiş olup sözleşme değerinin bu çelişki nedeniyle anlaşılamadığı, muvazaalı sözleşmede zikredilen rakama itibar edilmesinin de doğru olmayacağı, dava değerine davalı vekilinin itiraz etmemesi sebebiyle dilekçedeki rakamın dava değeri olarak kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne,....plakalı aracın ..."ya ait 1/2 hissesinin iptaline, hissenin tasfiye halinde .....adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirkete ait aracın yarı hissesinin davalı şirket müdürü tarafından diğer ortaklardan mal kaçırmak amacıyla davalı şirket ortağına yapılan devir işleminin iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde dava değeri 10.000 TL gösterilmiş ve harç da bu miktar üzerinden yatırılmış olup mahkemece harcın tamamlattırılması yoluna gidilmeden davanın esasına girilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davada, şirkete ait aracın %50 hissesinin satışına dair sözleşmenin iptali istendiğine ve bu sözleşmede de satış bedeli 165.000,00 TL gösterildiğine göre mahkemece, Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. madde hükümleri gözetilip eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca davalı ... dava konusu aracın.... ile kendisi tarafından ortak alındığını, aracın %50 bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, aracın toplam 267.000 Euro’ya alındığını, 120.000 Euro’sunun peşin, geri kalanın taksitle ödenmesi konusunda anlaşıldığını, peşinattan kendi payına düşen 60.000 Euro’nun kendisi tarafından ödendiğini,.....’ndeki hesabına 21.05.2009 günü ödeme yaptığını, sonraki taksitlerin aracın kendisi tarafından çalıştırılması sonucu kazanılan paralarla ve şirket tarafından ödendiğini savunduğuna göre bu konuda şirket kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davalı ...’nun ve şirketin ödemeleri araştırılmadan ve davalının bu konudaki delilleri toplanıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gibi .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/423 E. sayılı dava dosyası ile davalı....hakkında açılan ceza davasının akıbeti de araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ..."ya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ..."ya iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.