23. Hukuk Dairesi 2017/2216 E. , 2020/3086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar ..., ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalılardan ..., ...,... ve ...’in yönetim kurulu üyesi olduklarını, diğer davlıların ise denetçi olarak görev yaptıklarını, usulsüz işlemlerle zimmetlerine para geçirdiklerini, aslı olmayan belgeleri gider olarak göstererek kooperatifi zarara uğrattıklarını, uğranılan zararı harcama tarihlerinden itibaren ticari faizi ile talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ... ve ..., denetim kurulu üyeleri olduklarını, denetçilerin yasa gereği müteselsil sorumluluğunun olmadığını savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kooperatifte denetim görevi yaptığını, 21.06.2009 tarihli genel kurulda ibra edildiğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, kooperatif yönetimine aday olmaları nedeniyle haklarında karalama kampanyası yapıldığını, haklarında suç duyurusunda bulunulduğunu, takipsizlik kararı verildiğini, herhangi bir zimmetin söz konusu olmadığını savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatif tarafından düzenlenen fatura içeriklerinin imalatlarla uyumlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun davacının bir kısım taleplerini karşılar nitelikte olduğu, fazla huzur hakkı ödendiğine ilişkin bir incelemenin yapılmadığı, bu konuda ayrıntılı bir rapor alınması gerektiği, bilirkişinin işçiliğe dahil olan kopma aparatının demirbaş sayıldığı ve fatura edilemeyeceği, 100 TL bedelle nakliye yapılamayacağı gibi tespitlerine neden itibar edilmediğine ilişkin bir gerekçe gösterilmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, bilirkişi raporu alındığı, nakliyenin daha düşük miktarda da yapıldığı fatura suretlerinde görüldüğü, kopma aparatının fatura edilemeyceği yönünde yasal bir zorunluluk olmadığı, davalılara ödenen huzur hakkının yerinde olduğu,ancak kasanın devir tesliminde incelenen belgelere göre 1.153,66 TL eksik devredildiği, bu devirden de yönetimde olan ...,..., ...’in müştereken ve müteselsilen eksik devredilen tutardan sorumlu olduklarını kabul ederek davanın onlar yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise sorumluluklarının olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve bir kısım davalılar ... ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK"ya eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 2.270,00 TL"dir
Dava dilekçesinde, 28.052,99 TL tutarında alacak miktarı davalılardan tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile talep edilen miktarın 1.153,66 TL’sinin bir kısım davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Temyiz eden davalılar aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalılarınnın temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar ... ..., ... ve ... vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, aşağıda yazılı harcın davacıdan alınmasına, temyiz peşin harcın talep halinde yukarıda adı geçen davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.