1. Hukuk Dairesi 2014/12346 E. , 2014/20260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 2772 sayılı parselin bulunduğu yerde imar planı ve imar tadilatı yapılmak suretiyle taşınmazının tamamına davalı belediye tarafından kamulaştırmasız olarak el atıldığını, davalı belediye aleyhine açtığı el atmanın önlenmesi davasının kabul ile sonuçlanıp, infazına başlandığını,davalı belediyenin her hangi bir şekilde kamulaştırma yapmadan ve Kamulaştırma Kanunu"nun 30 maddesi uyarınca yapması gereken devir işlemlerini yapmadan taşınmaza müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Davalı,davacının kötüniyetli olduğunu,dava konusu yer ile ilgili davacı aleyhine kamulaştırma davası açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 2772 parsel sayılı taşınmazın müstakilen davacı adına kayıtlı olduğu,Belediyece ""...taşınmazın imar planı kapsamında kaldığının, tamamının yol ve park alanında planlandığının ve yapılaşma izni olmadığının...""bildirildiği,davalı Belediye tarafından davacı aleyhine ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/742 Esası ile 17.11.2011 tarihinde açılan kamulaştırma davasında;mahkemece 01.11.2013 tarih,2013/553 Kararı ile"" belirlenen kamulaştırma bedelinin verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığı""gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği yine davacının, davalı belediye aleyhine açtığı ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/18 Esas-2008/555 Karar sayılı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında davalının kayden davacıya ait 2772 nolu parsele yapıtığı müdahalenin meni ve 14/10/2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2 aylık ecrimisilin tahsiline karar verildiği, kararın 19/07/2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Hemen belirtilmeli ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen ilke ve usuller dikkate alınmaksızın,özellikle taşınmazdan nasıl yararlanılacağı irdelenmeden soyut bir takım belirlemeler ile ecrimisil hesabı yapılmış, mahkemece bu rapor ile sonuca gidilmiştir.
Hâl böyle olunca, mahkemece yeniden bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle keşif yapılması, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde somut emsaller de incelenerek taşınmazından nasıl yararlanılabileceği irdelenerek yapılacak ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.