11. Hukuk Dairesi 2014/15356 E. , 2015/873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/04/2014 tarih ve 2012/217-2014/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkilinin 165392 sayılı "....." ibareli 18, 25 ve 28 sınıflarda tescilli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin “....” ibaresini 18, 25 ve 35 sınıftaki mal ve hizmetler için 2010/...... numarası ile yaptığı tescil başvurusuna benzerlik ve karıştırma ihtimaline dayanarak yaptıkları itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca kısmen reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, oysa davalı ile müvekkilinin faaliyet alanlarının aynı olduğunu, başvuru konusu marka ile müvekkiline ait ".... markasının görünüş, okunuş ve genel intiba açısından ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, ... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi raporu ile başvuru kapsamında yer alan çekişmeli 18/01 ve 35/06 "mağazacılık hizmetlerinin" davacı markası kapsamındaki mallar ile KHK’nın 8/1-b hükmü anlamında benzer olduğu belirtilmiş ise de karıştırma ihtimalinin varlığı için işaretlerin de benzer olması gerektiği, davacının markasında tek ve esas unsurunun "..." kelimesi olduğu, dava konusu başvuruda ise "..." kelimesi esas unsur olarak öne çıkmakta olup maxi kelimesinin markada konumlandırılış biçimiyle görsel bakımdan geri planda kaldığı, taraf
markalarını oluşturan kelimeler bilinen bir anlam taşımayıp yazılış (görünüş) ve okunuş (telaffuz) itibariyle benzer olduğu, dava konusu başvurunun emtia listesindeki çekişmeli 18 ve 35. sınıf mal ve hizmetlerin tamamının davalının önceden tescilli kazanılmış hak oluşturan 2003/34827 sayılı "..." ibareli markasının tescil kapsamında da bulunduğu; işaret bakımından dava konusu başvuruda önceki markadaki asli unsurun muhafaza edildiği, markanın işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yaratacağı izlenimin korunduğu, davalının 2003 34827 sayılı markasının 22.12.2003 tarihinden itibaren hüküm ifade etmek üzere 02.04.2005 tarihinde tescil edildiği, dava konusu başvurunun ise 14.05.2010 tarihinde yapıldığı, tescil tarihinden itibaren beş yılı aşkın bir sürenin geçmiş olduğu, taraflar arasında davalının önceki markasından kaynaklanan bir çekişme bulunmadığı gibi, hükümsüzlük davası açılabilecek sürenin de geçtiği, davalının 2003/34827 sayılı markasının davacı markası ile herhangi bir çekişme yaşamaksızın ve iltibas yaratmaksızın piyasada bilfiil kullanıldığı, iki markanın piyasada birlikte var oldukları, çekişmeli hizmetlerin davacının itiraza dayanak markası kapsamında yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.