Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3596 Esas 2012/1279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3596
Karar No: 2012/1279
Karar Tarihi: 22.02.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3596 Esas 2012/1279 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/3596 E.  ,  2012/1279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, 06.06.2009 tarihli genel kurulda karar altına alınmış aidatın tahsili için davalı aleyhine girişilmiş olan icra takibine davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalının peşin ödemeli üye olmadığını ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin peşin ödemeli üye olduğunu ve davaya konu aidattan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının peşin ödemeli üye olmadığından genel kurulda karar altına alınmış aidattan sorumlu olması ve alacağın likit olması gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, aidat alacağı için yapılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8 inci maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işler denilmiştir. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. Davaya konu uyuşmazlık davalının peşin ödemeli üye olup olmadığı noktasında toplanmış olup, davalının peşin ödemeli üyelik iddiası mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda kabul edilmeyerek, davalının peşin ödemeli ortak olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlığın toplanmış olduğu davalının peşin ödemeli üye olup olmadığının tespiti, hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik olup, malvarlığı hukukuna ilişkin bir mesele kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, davaya konu uyuşmazlığın çözümünün sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    2) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.