Esas No: 2021/12679
Karar No: 2022/3381
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12679 Esas 2022/3381 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12679 E. , 2022/3381 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
I- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan, sanıklar ..., ... ve.... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma” suçlarından doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan katılan vekili tarafından yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçları ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamların “dolandırıcılık” suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nin 253/1. maddesi uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında; 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemi yerine getirildikten sonra, söz konusu ilam veya diğer adli sicil kayıtlarının esas alınarak TCK'nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerldirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile sanık ....... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
1- Sanık ....’nin diğer sanıklarla eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek katılana ait taşınmazı sahte vekâletname ile satma eylemine iştirak ettiği ve üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği, diğer sanık savunmaları, tanık ... beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; sanığın sübut bulan bu eylemlerinden dolayı mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken beraatine karar verilmesi,
2- Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ... müdafisi ve katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
a) Sanık ...’nun sahte vekâletname ile katılan adına olan taşınmazı tapuda devraldığı, ancak asıl devralan kişinin sanık ... olduğu, sanık ...’nun savunmalarında söz konusu taşınmazı akrabası olan ...’ın rahatsız olması ve işlemlerle ilgilenemeyeceğini söylemesi nedeniyle devraldığını söylemesi, diğer sanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile de sanık ...’nun diğer sanıkların eylemlerine taşınmazı devralmak dışında katılmadığının tespit edilmesi karşısında; sanığın eyleminin TCK'nin 39. maddesinde düzenlenen yardım eden sıfatıyla iştirak mahiyetinde olduğunun gözetilmemesi ile fazla ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisi ve katılan vekilnin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 02.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.