17. Hukuk Dairesi 2019/1824 E. , 2020/135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair hükmün süresi içinde davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 12.09.2008 tarihinde davalıların sürücüsü/işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacı idaresindeki araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralandığını, davalı ... şirketi tarafından davacıya 8.900,00 TL ödeme yapıldığını, davacının kaza nedeniyle ağır yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, tam olarak iyileşemediğini, davacının ağaç tekne ustası olduğunu, beyanla 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili, davalı şirket tarafından sorumlu olunan miktarın ödendiğini, poliçe teminatı dahilinde başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, KTK"nun 111. maddesi uyarınca ibranamenin imzalandığı tarihten itibaren 2 yıllık süre geçtiğini, davacıların ibranamenin geçersiz olduğunu ve müvekkil şirket tarafından yetersiz ödeme yapıldığını iddia etme hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 54.252,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 12/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin poliçe ile sorumlu olduğu miktar kadar) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 111. maddesi hükmü; "Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili zararı davacıya ödeyip ibra edildikleri savunmasında bulunmuş olmasına göre mahkemece; ibranamenin sunulması sağlanarak KTK 111. madde hükmünün karar yerinde tartışılmaması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre; HMK"nın 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda mahkemece; kusur incelemesi yapılmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davalı tarafın zarardan sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Yine kabule göre; 1982 T.C. Anayasası"nın 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nın 280. maddesi hükmüne göre "bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir."
Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda, hükme esas alınan maluliyet raporu ve aktüer raporu davalı ... Sigorta A.Ş. vekiline tebliğ edilmemiştir. Bilirkişi raporuna itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre; davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ..."ın, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ..."a geri verilmesine 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.