Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/642
Karar No: 2012/1273
Karar Tarihi: 22.02.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/642 Esas 2012/1273 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/642 E.  ,  2012/1273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince ve davacılar ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların müvekkilinin üyesi olduğu kooperatifin yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeliği yapmış kişiler olduğunu, yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunmuş olan davalıların görev sürelerinde gereksiz harcamalar yaptıklarını, elektrik ve su aboneliği paralarını toplamalarına rağmen bunları kayıtlara geçirmediklerini, defterlerin usulsüz tutulduğunu, SSK ve vergi borçlarını zamanında ödemediklerini, kooperatifi ve üyelerini zarara uğrattıklarını, müvekkillerinin dairelerini eksik bir şekilde teslim aldığını, denetim kurulu üyeliği yapmış olan bir kısım davalıların da görevlerini yapmayarak söz konusu eylemlerden doğan zararlara sebebiyet verdiklerini, bu zararların bakanlık kontrolörünün raporuyla tespit edildiğini ileri sürerek, her bir davacı için 4.000,00’er TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin görev yaptıkları dönemlerle ilgili olarak ibra edilmiş olduklarını, bakanlık kontrolörünün raporu doğrultusunda yapılmış olan olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilleri hakkında sorumluluk davası açılmamasına karar verildiğini, işbu davanın sorumluluk davası olması nedeniyle davacıların dava açma yetkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve ..., genel kurulda ibra edildiklerini, davacıların bu davayı açma hakkı olmadığını, davayı ve iddiaları kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Diğer davalı ...’a dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı duruşmalara katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.
    Kararı, davacılar vekili ile davacılar ..., ..., ... temyiz etmiştir.
    1) Dava, kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin haksız eylemlerine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
    Kooperatifler Yasası"nın 59/3 maddesinde;"Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur" hükmüne, 62/3 maddesinde ise; "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar" hükmüne yer verilmiştir. BK’nun 41 nci, 50 nci ve 51 nci madde hükümleri ile yukarıda anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde, yöneticilerin ve temsile yetkili şahısların zarar .../...
    doğuran eyleminden dolayı, yöneticiler ve kooperatif müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle, ortaklığın, yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasının yanı sıra ortakların, kooperatife karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır.
    Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 11.06.1981 tarih ve 2329/298 sayılı ilamında da açıklandığı üzere ortağın şirketi dava etmesine engel bir hüküm bulunmamaktadır.
    1982 Anayasası"nın 36. maddesinde yer verilen "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" ibaresi, ortakların dava açma hakkının temel dayanağıdır. Kooperatif ortağı olma, kooperatife karşı dava açma hakkından vazgeçme olarak yorumlanamayacaktır. Ortak tarafından dava hakkının kullanılması, ortaklığın dava açma hakkında olduğu gibi, genel kurul kararına bağlı değildir.
    Ortakların dava açma hakları da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı davranışları ile ortaklığın malvarlığını azaltan veya kötüleştiren davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararıdır. Ancak, ortak TTK’nun 309. ve 340.maddeleri uyarınca dolaylı zarar dolayısıyla açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise doğrudan zarar halidir. Bu halde yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda ortakların ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türünde ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Esasen, bu zararın üçüncü kişinin gördüğü zarardan tek farkı, ortak olmanın sonucu olmasıdır. TTK"nun 336/5 maddesinde anlamını bulan bu dava türünde ise ortaklar talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isteyebilirler.
    Bu durumda, mahkemece işin esasına girilip yargılama yapılarak, dolaylı zararın davacı ortaklara değil dava dışı kooperatife verilmesi gerekli olduğundan, bu hususta davacıların talebe konu beyanlarının açıklığa kavuşturularak, istedikleri tazminatın kendi adlarına mı yoksa kooperatif adına mı olduğunun tesbitine ve davalılar vekilinin zamanaşımı defi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    2) Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin ve bir kısım davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve temyiz eden davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz edenler yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi