1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8183 Karar No: 2014/20228 Karar Tarihi: 25.12.2014
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/8183 Esas 2014/20228 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/8183 E. , 2014/20228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 1027. maddesi ve Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... ve ... lehine 17.200,00"şer TL. avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hasren temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu .... ili, ... İlçesi, .... mevkiinde yer alan tarla vasıflı, 100.000 m² yüzölçümlü, 6098 parsel sayılı taşınmazın imar planı kapsamında olduğu ancak henüz imar uygulamasına tâbi tutulmadığı, anılan taşınmazda pay temliklerinin yapıldığı, bir kısmında malikler değişirken bir kısmında da pay ipka edilerek mülkiyet hakkının devam ettirildiği, mülkiyet durumu itibariyle 100.000 payda altında ve 230 kişi adına kayıtlı taşınmazdaki pay satışlarında hata bulunduğunun tespit edildiği, davacı kurum tarafından yapılan tespit işleminden sonra hatalı tescile konu pay maliklerinden düzeltme muvafakati istenildiği, muvafakatin sağlanamaması üzerine pay düzeltiminin hükmen yapılması zorunluluğu karşısında eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Gerçektende; Türk Medeni Kanunu"nun 1007. maddesi hükmü uyarınca, tapu sicilinin tutulması kamu düzeniyle ilgili olup davacı idarenin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, öteyandan davalıların da kabul beyanı gözetildiğinde davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; davanın yukarıda açıklanan niteliği gözetildiğinde davacı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasında aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan nedenden ötürü kararın avukatlık ücretine hasren bozulması gerekmiştir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.