13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17377 Karar No: 2019/7095 Karar Tarihi: 12.06.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17377 Esas 2019/7095 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/17377 E. , 2019/7095 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, Almanya"da yaşadığını ve Alman vatandaşı olduğunu, eşi ve kızının 2005 yılında tatil için Türkiye"ye geldikleri sırada kızı ile davalının tanıştıklarını, davalının her türlü hile ve evlenme vaadiyle ailesini dolandırdığını, davalıya toplam 287.822 Euro gönderdiklerini ileri sürerek, gönderilen bu bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulü ile 261.000,00 Euro alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, banka havalesi yoluyla davalıya çeşitli sebeplerle toplamda 287.822 Euro gönderdiğini ancak davalının bu paraları geri ödemediğini ileri sürerek, davalıdan tahsilini istemiş; davalı yazılı cevap sunmayarak davayı inkar etmiş ancak Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/142 Esas sayılı dosyasında vermiş olduğu ifadesinde, davacının kızı ile ortak iş kurabilmek için davacı tarafından para gönderildiğini, ancak işin kurulamadığını belirtmiştir. Mahkemece, bankacı ve serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 04.03.2014 tarihli rapora binaen hüküm tesis edilmiştir. Anılan raporda göndericisi davacı ve kızı ..., alıcısı davalı olan 84 adet 261.000,00 EUR yurtdışı transfer havalesinin tespit edildiği belirtilmiş; bu bedel üzerinden hüküm tesis edilmiştir. Yani hüküm altına alınan bedel davacıyla birlikte kızına ait olan gönderilerin toplamıdır. Ancak, davacının yalnızca kendisinin gönderdiği havale bedellerini dava konusu edebileceği gözetilmeksizin, kızının da göndermiş olduğu havale bedellerinin davacı yararına hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Açıklanan husus usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.