Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13821
Karar No: 2020/1965
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13821 Esas 2020/1965 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/13821 E.  ,  2020/1965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.08.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin miktar itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının ... Mahallesi 6577 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, davalının da 13.01.2014 tarihinde 18.000,00TL bedelle hisse satın alarak dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu, davacının bu satıştan haberi olmadığını belirterek davalıya ait hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 13.01.2014 tarihinde yapılan hisse satışına ilişkin şufa davası açtığını, davalının 15.11.2013 tarihinde aldığı ilk hisse ile taşınmazda hissedar olduğunu, 15.11.2013 tarihli hisse satışına ilişkin dava açılmadığından ve yasa gereği hissedara karşı önalım davası açılamayacağından davanın reddini savunmuştur.
    Davacı vekili, 19.01.2016 tarihli dilekçesi ile aslında her iki tarihli satışa karşı dava açtıklarını, davalıya ait hisselerin tamamının iptali ile davacı adına tescilini istediklerini dile getirmiştir.
    Mahkemece, "Davanın kabulüne, dava konusu 6577 ada 1 parselde davalı ..."ın hisselerinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 733/3 maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
    Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Önalım davasında dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafların toplamından ibaret olan önalım bedelinin 20.06.1951 tarih ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hükümden önce mahkemece belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için davacıya önel verilmesi gerekir. Davacıya verilen bu önelin kesin olduğuna da mahkemece karar verilebilir. Kesin önel içerisinde öngörülen işlem yerine getirilmez ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 163.maddesi hükmü gereğince buna ilişkin hak yitirilmiş olur. Ancak anılan bu madde hükmünün uygulanabilmesi için davacının davayı sürüncemede bırakacak davranışta bulunması gerekir.
    Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732. maddesiyle bir paydaşın payının üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının varlığı kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Öte yandan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 83 ve devamı maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176 ve devamı maddelerine göre ıslah, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnalarından biri olup, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntemdir. Öğretide ve Yargıtay uygulamasında ıslah yoluyla davanın değiştirilebileceği ve genişletilebileceği, aynı şekilde savunmanın da genişletilebileceği ilke olarak kabul edilmektedir. Islahla kastedilen, dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.06.2011 tarih 2011/1-364 Esas ve 453 Karar; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2017 tarih 2015/7-917 Esas ve 2017/265 Karar)
    Somut olaya gelince; davalı ilk olarak 15.11.2013 tarihinde daha sonra 13.01.2014 tarihinde yapılan satışlarla dava konusu taşınmazda paydaş olmuştur. Davacı dava dilekçesinde 13.01.2014 tarihinde yapılan 2. satışa karşı önalım hakkını kullanmak istediğini beyan etmiş, 19.01.2016 tarihli dilekçesinde ise dava dilekçesinde kastedilen satışın aslında her iki satış olduğunu beyan etmiştir. 05.05.2016 tarihinde de davasını ıslah ederek dava değerini 18.000.00TL"den 73.500.00TL"ye yükseltmiştir. Mahkemece davacının 05.05.2016 tarihli dilekçesi, dava konusunun ıslahı olarak nitelendirilerek yasal önalım hakkının kullanılması nedeniyle her iki satışa ilişkin payın iptaline davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; ıslah başlıklı dilekçe aslında dava değerinin arttırılmasına ilişkindir. 15.11.2013 tarihli satışa yönelik önalım hakkının kullanılacağına dair bir ıslah yoktur. Kaldı ki dava konusu edilmeyen yeni bir talebin ıslah ile davaya dahil edilmesi de mümkün değildir.
    Bu haliyle davacının 13.01.2014 tarihli satışa yönelik önalım hakkını kullanmak üzere dava açtığı ancak ne var ki davalının 15.11.2013 tarihli satış işlemi ile taşınmazda paydaş olduğu anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi