Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1169
Karar No: 2019/1640

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1169 Esas 2019/1640 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/1169 E.  ,  2019/1640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava dilekçesinde, ... II Sitesi, 634 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeden sonra hazırlanan yeni yönetim planının tapu siciline tescili ile site mahiyeti kazanmış olup, blok temsilciler kurulu ve yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, site içerisinde kamunun yararlanmasına ayrılmış olan yol ve parkların yanı sıra bağımsız bölümlerin blok bazında kullanımına ayrılmış parsel sınırları içerisinde kalan o blokların ortak alanı niteliğinde küçük arsa parçacıklarının bulunduğunu, bu arsa parçacıklarının bağımsız parseller olmayıp binaların yapı yaklaşım sınırının hemen bitişiğinde olup blok maliklerince otopark olarak kullanıldığını, siteye çok araç girişi nedeniyle bu alanların girişinin elektronik bariyerlerle kapatılmak suretiyle araç girişinin önlenmeye çalışıldığını, dava B/3 bloğa ait onaylı projede otopark olarak gösterildiğini, binanın üzerine oturduğu arzın bir parçası olarak blok kat maliklerinin ortak mülkiyetinde olduğunu, ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/964 E, 2013/1047 K. sayılı kararı ile "Otoparkların bloklara tahsis edilmediği, sitenin ortak alanı olduğu" yönünde verilen karara dayanılarak açık otoparklarda bulunan bariyerlerin kaldırılmasına ilişkin davalı toplu yapı yönetimi yazısı üzerine bloklara ait ortak alanlara müdahale edilerek açılır/kapanır bariyerlerin kaldırıldığını, temyiz edilmeyerek kararı kesinleşen ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının yeni bir hukuki durum yaratmayan ve kesin hüküm niteliğinde olmayan bir tespit kararı olduğunu, inşai bir hüküm olmadığından davalı yönetimin bloklara ait otoparklara müdahelesinin hukuka uygun düşmediğini, davacı bloğun paylı mülkiyetinde bulunan arsa parçasına ilişkin herhangi bir tahsis iradesi mevcut olmadığından bu bloğa ait otoparkın yalnızca bu blok maliklerinin ortak yeri niteliğinde olduğu, kamuya açık ve diğer yapı maliklerince kullanılmasının söz konusu olmadığından otoparkın toplu yapı kapsamındaki tüm bağımsız bölüm maliklerinin ortak kullanımına tahsisli olduğu şeklinde yaratılan çekişmenin giderilmesine ve davalı yönetimin bu yere yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 2014/432-1380 Esas -Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 09/05/2016 tarih ve 2016/2090-7492 Esas-Karar sayılı kararı ile "Dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca, sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununa göre değil, genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi görev hususunun da buna göre tespiti gerekir. Hukuki
    uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisna olup, özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler, asliye hukuk mahkemesinde görüleceğinden; mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir."denilerek bozulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi ise Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/1820-9846 E.-K. sayılı kararıyla reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
    Yargılama sırasında yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur, kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasasının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
    Tüm bu nedenlerle mahkemece Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/2090 Esas 2016/7492 Karar sayılı bozma kararından sonra mahkemece taraflara çıkarılacak çağrı üzerine yeniden oturum açılmadan, bozma kararına karşı tarafların diyecekleri sorulup bozmadan sonra mahkemece uyulup uyulmayacağı kararlaştırılmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi