MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeniyle kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi durumunda, seçenek tedbiri yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında, 5275 sayılı CGTİHK’nın 106/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezasının kısmen ya da tamamen çektirilmesine karar verilemeyeceği de nazara alındığında, TCK 50. maddesinin uygulanmasının lehe olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 142/1-b maddesi yerine 142/1-a maddesi yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bozma öncesi kurulan hükümde suça sürüklenen çocuklar hakında erteleme kararı verildiğinin ve aleyhe temyiz talebinin bulunmadığının, bozma sonrası kurulan hükümde de her bir cezanın süresi itibariyle TCK 51. maddesi kapsamında erteleme sınırları dahilinde olduğu bu nedenle atıfeti gerektirir bir durumun da olmadığının anlaşılması karşısında; CMK 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK 51. maddesi uyarınca erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ertelemeye yer olmadığına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, CMUK 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakka göre sonuç cezaların belirlendiği fıkralardan sonra gelmek üzere yerine ""20.06.2013 tarih ve 2012/275 E-2013/388 K. sayılı mahkumiyet kararının suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmadığından 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen cezanın 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine"" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.