12. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5553 Karar No: 2017/11379 Karar Tarihi: 26.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5553 Esas 2017/11379 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2017/5553 E. , 2017/11379 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip konusu bonoyu beyaz ciro ile devralan alacaklı ... tarafından davacı borçlu ve dava dışı ...hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu ..."nün yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra, takip dayanağı senette tahrifat yapıldığını, vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ve dava dışı ...ve ...ile birlikte 13.04.2014 tarihinde imzaladığı gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden teminat senedi olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile takibin davacı yönünden İİK. 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline karar verildiği görülmektedir. HGK"nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK"nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Somut olayda, takip dayanağı senedin ön veya arka yüzünde senet metninde senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi "... bedeli teminat alınmıştır." ibaresi mevcut olması halinde de senedin hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış ise bono üzerindeki bu ibare tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli değildir. Alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde de bir kabul beyanı bulunmamaktadır. Yine, mahkemece gerekçeye esas alınan dava dilekçesine ekli bono suretinin arka yüzündeki "13.03.2014 tarihli sözleşmeli teminat senedidir" ibaresinin bono aslında bulunmadığı görülmüştür. Öte yandan, bononun teminat amacıyla verildiği ileri sürülen 13.03.2014 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin, takip borçlusu ... ile.... arasında imzalandığı, dolayısıyla takip alacaklısı ..."in sözleşmede taraf olmadığı gibi takibe dayanak bononun vade tarihi ve miktarı dikkate alındığında sözleşme kapsamında senede herhangi bir atıf bulunmadığı anlaşılmakla, bu sözleşme takibe konu senedin teminat olarak verildiği ispata yeterli değildir. Yine, senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.nun 690. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli TTK. nun 592. maddesi uyarınca, açık bono düzenlenmesi mümkündür. Borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiası İİK"nun 169/a-1. maddesinde belirtilen nitelikte yazılı bir belge ile ispatlanamamıştır. O halde mahkemece, borçlunun itirazının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü ile takibin borçlu yönünden iptaline ilişkin hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.