23. Hukuk Dairesi 2011/3167 E. , 2012/1252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden istifa etmesine rağmen, davalı kooperatifçe istifadan önce alınan bir genel kurul kararı gerekçe gösterilerek hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkilinin çıkma payı alacağını henüz ödemeden başlattığı bu takibin haksız olduğunu, istifa eden ortağın artık parasal yükümlülüklerden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, icra takibinde ödenen miktarların istirdatına, kalan kısım için müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının istifa hakkını iyiniyetli olarak kullanmadığını, 08.06.2008 tarihli genel kurulda arsa sahibine olan borçların ödenmesi için üyelerden 35.000,00 TL alınmasının ve istifa eden ortaklara yapılacak ödemelerin üç yıl içinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu nedenle davacının çıkma payı alacağının henüz muaccel hale gelmediğini, ana sözleşme gereği istifa eden ortakların kooperatif borçlarından iki yıl boyunca sorumlu kalmaya devam edeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, istifa eden ortak çıkma payı alacağını talep ederken diğer yandan üyelik ödentilerinin yerine getirilmesinin talep edilemeyeceği, istifa ile birlikte parasal yükümlülüklerin sona ereceği gerekçesiyle, davacının 13.964,40 TL "lik istirdat talebinin 1.753,59 TL"lik kısmına ilişkin olarak icra dosyasındaki ödeme tarihleri itibarıyla bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bu miktar yönünden talebin reddine, geriye kalan kısımlar için her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava açıldıktan sonra icra dosyasına ödenen 1.255,36 TL"lik kısım ile ilgili menfi tespit talebi istirdat talebine dönüşmekle bu miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, 29.712,03 TL"lik kalan miktar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, kooperatif tarafından aidat alacağı için davacı aleyhine yapılmış olan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII). Somut olayda mahkemece istirtada konu alacağın 1.753,59 TL" lik kısmına ilişkin olarak, ödemenin yapıldığı tarih ile dava tarihi itibariyle 1(bir) yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de, anılan yasa hükmü gereği hak düşürücü sürenin borcun tamamen ödenmesi ile başlayacağı gözetilmeksizin alacağın 1.753,59 TL" lik kısmına ilişkin olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.