17. Ceza Dairesi 2015/25268 E. , 2016/11075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ..."ün adli sicil kaydında yer alan ve en ağır ilam niteliğinde bulunan 11.10.2102 tarihinde kesinleşen 4 yıl hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/23 Esas 2008/96 Karar sayılı ilamı yerine ... 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin ilamının TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından, sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulanmasına esas alınan, ... 16.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/746 Esas 2008/226 Karar sayılı ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunduğu anlaşılmakla, 5275 sayılı Yasa"nın 108/2. maddesi gözetilip, karar yerinde hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığı gösterilmemiş ise de, adı geçen ilamda hırsızlık suçundan tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiği infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Yargılama gideri olarak hesaplanan 28.35 TL"den sanıkların payına düşen miktarın CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320
sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmesi ile hükümden yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ""yargılama gideri olarak hesaplanan 28,35 TL"den her bir sanığın payına düşen miktarın CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek hazineye yükletilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ..."in, hakkında iletişimin tespitine karar verilen telefonları kullanmadığını, bu telefonlarla görüşme yapmadığını ve iletişim tespit tutanaklarını kabul etmediğini beyan etmesi karşısında; suç tarihinden önce ve sonraki tarihlerde aradığı ve arayan numaraların tespiti ve kişilerin kimler olduğu aile ve arkadaşları olup olmadığı hususlarının araştırılması, hükme dayanak yapılan iletişim tespit tutanaklarının sanığa okunması ve gerektiğinde ses kayıtları dinletilerek diyeceklerinin sorulması, görüşmelerin kendisine ait olmadığını belirtmesi halinde ses örneklerinin alınması ve ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması; görüşmelerin sanığa ait olduğunun belirlenmesi halinde, sanığın telefon konuşmaları ayrı ayrı irdelenip değerlendirilerek, hangi tarihte kimle ne şekilde telefon konuşması yaptığı ve bu konuşmaların nasıl yorumlandığı açıklanıp gerçekleşen somut olgularla bağlantısının gösterilmesi; daha sonra tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi ve olay tutanaklarına göre sanığın kullandığı iddia olunan hattın sahibi olarak görünen .... isimli şahıs araştırılıp bulunarak sözkonusu hattı kimin kullandığı ve sanığı tanıyıp tanımadığı sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.