Esas No: 2019/605
Karar No: 2022/3334
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/605 Esas 2022/3334 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/605 E. , 2022/3334 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A)“Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B)“Dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
1)Katılanın soruşturma aşamasındaki beyanında, sanıktan araç almak için sanığa 18.000 TL verdiğini, araya hafta sonu girdiği için satış işlemini gerçekleştiremediklerini, hafta başında ise araçta rehin olduğunu öğrendiği için aracı almaktan vazgeçtiğini, sanıktan parasını geri istediğini, parayı harcadığını söyleyip yerine suça konu bonoyu verdiğini belirtmesine rağmen, mahkemedeki ifadesinde, sanığa araç sattığını, karşılığında sanığın suça konu bonoyu verdiğini beyan etmesi, sanığın ise, ortağı olduğu şirketin katılana borcu olduğu için çek verdiğini, çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle borcu yenilemek için suça konu bonoyu verdiğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, katılanın aşamalarda verdiği beyanlar arasındaki çelişki giderilerek suça konu bononun hangi hukuki ilişkiye istinaden verildiği, önceden doğan borç kapsamında verilip verilmediğinin kesin bir şekilde belirlenmesinden sonra ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarih ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
b)5337 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.