17. Hukuk Dairesi 2015/6395 E. , 2017/12106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, murisin yolcusu olduğu, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın asli kusurlu olarak neden olduğu iki taraflı trafik kazası sonucu yolcu murisin vefat ettiğini, müvekkillerinin eşi ve çocuğu olup destekten yoksun kaldığını, muris yolcu olduğundan kusuru bulunmadığını, taleplerinde tüm denkleştirme nedenleri dikkate alınıp davalının sigortalısının tam kusuruna dayanılmadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı çocuk ... için 5.000,00 TL maddi, davacı eş ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini davacı çocuk ... için 13.797,67 TL, davacı eş ... için 123.998,17 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacı ... yönünden 123.998,17-TL"nin, davacı ... ... yönünden 13.797,67-TL"nin dava tarihi olan 07/02/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine, faizin niteliğine yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemenin yetkili olmasına, olayda hatır taşıması bulunmamasına, dava tarihinden faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davaya konu trafik kazası iki taraflı olup davacıların murisi davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcudur. Dava dilekçesinde davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın asli kusurlu olduğu, muris yolcu olduğundan kusuru bulunmadığı, taleplerinde tüm denkleştirme nedenleri dikkate alınıp davalının sigortalısının tam kusuruna dayanılmadığından bahsedilmiştir. Cevap dilekçesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığı, kusur raporu alınması gerektiği savunulmuştur. Kaza tespit tutanağında hem davalıya zorunlu trafik sigortalı araç sürücüsüne, hem de dava dışı araç sürücüsüne kusur verilmiştir. Soruşturma dosyasının akıbeti dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davalının savunmasına göre olayda kusuru bulunmaması halinde sorumlu tutulamayacağına göre kusur bakımından bilirkişi raporu alınmadan, kusur bakımından gerekçede de bir değerlendirme yapılmadan, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece davaya konu soruşturma dosyası varsa ceza dosyası dosya içerisine alındıktan sonra, alanında uzman bir bilirkişiden alınacak rapor ile tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur durumları hiçbir
duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip yukarıdaki açıklamalar ışığında ve davacının dava dilekçesindeki talebi de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.