KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Hakaret suçunda takdiri indirim nedeni olan TCK’nın 62. maddesinin tatbik edilmesine rağmen, kasten yaralama suçunda hiç gerekçe göstermeden, anılan Kanun maddesinin uygulanmaması, 2-Suç tarihi itibariyle hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, hakaret suçundan mahkum edildiği kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, önceki hükümde müsaderesine karar verilen Adli Emanetin 2008/105 sırasında kayıtlı suçta kullanılan “borunun” müsaderesi hususunda karar verilmeyerek, CMK"nın 231/11. maddesine aykırı davranılması, 4-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafii ile katılan ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.