17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13500 Karar No: 2016/11054 Karar Tarihi: 26.10.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/13500 Esas 2016/11054 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarını işlediğini ve bu suçların nitelendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirtti. Ancak, zorunlu müdafiinin ücretinin sanıktan alınamayacağı ve müdafiinin görevlendirilmesi gerektiği durumlarda sanığın istemi aranmadan müdafii görevlendirilmesi gerektiği konusunda kanun maddelerine atıfta bulundu. Bu nedenle, müdafiiye ödenen ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğini belirterek, hükümlerin bu yönde düzeltilerek onaylandığını açıkladı. Kanun maddeleri: T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri, 5320 sayılı Yasa'nın 13. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/13500 E. , 2016/11054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini nitelendirmede ve kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanığa sorgu sırasında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiinin ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği ve her ne kadar soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın istemi üzerine müdafii tayin edilmiş ise de 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada; sanığın müdafiinin bulunmaması halinde istemi aranmadan müdafii görevlendirilmesi gerektiği ve sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerindeki suçunda bu kapsamda olduğundan zorunlu müdafiinin görevlendirildiği anlaşıldığından müdafiiye ödenen ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "müdafii ücreti ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine "sanığa atanan müdafii gideri 540,00 TL"nin hazine üzerine bırakılmasına" cümleleri yazılmak suretiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.