Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları ile davacı-davalı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Terk hukuki nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davalı-davacı kocanın davasının da reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedelinin davalı-davacı kocadan tahsiline dair talebi boşanmının fer"i niteliğinde değildir. Başvurma harcı alınmış, ancak peşin nispi harç ikmal ettirilmemiştir. (Harçlar Kanunu md.30-32) Harç ikmali yapılmadan, kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-davacı kocanın manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2010 (Salı)