12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1776 Karar No: 2016/5346 Karar Tarihi: 30.03.2016
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1776 Esas 2016/5346 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/1776 E. , 2016/5346 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması Hüküm : CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın daha önceki ticari faaliyetleri nedeniyle elinde bulundurduğu senetleri tahsil etmek üzere, avukatlık mesleği yapan katılanları vekil olarak tayin ettiği, bu şekilde katılanlar ile arasında vekil müvekkil ilişkisi kurulduğu, bu ilişki çerçevesinde icraya konan ve bedelleri tahsil edilen senetlerin bedellerinin sanığa ödenip ödenmemesi ve sanığın katılanlara verdiği masraflara ilişkin kendisine makbuz verilip verilmemesi konusunda aralarında anlaşmazlık oluştuğu, sanığın bu olayları konuşmak üzere katılanların avukatlık bürosuna gittiğinde, katılanlar ile değişik tarihlerde yaptığı iki kişi arasında geçen görüşmeleri katılanların bilgisi ve rızaları dışında cep telefonunun ses kaydetme özelliği sayesinde kaydettiği, daha sonra katılanları vekillikten azledip haklarında idari ve adli soruşturma başlatılması için Cumhuriyet Savcılığına ve Baro Başkanlığına şikayette bulunarak katılanlarla yaptığı konuşmaları içeren CD"yi de delil olarak ibraz ettiği olayda, Sanığın, katılanlarla yaptığı yüz yüze konuşma içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD"yi, adli ve idari soruşturma dosyası ekinde delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK"nın 133. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların kaydedilmesi suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, katılanlar hakkındaki adli ve idari soruşturmaya konu iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.