12. Ceza Dairesi 2019/9286 E. , 2021/1637 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanık ... hakkında: CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
Sanık ... hakkında; TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ..., katılan ... vekili, katılanlar ..., ... vekili tarafından, sanık ..."ün beraatine ilişkin hüküm ise katılanlar ..., ... vekili, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 18:00 sıralarında sanık ..."ın sevk ve idaresindeki yolcu otobüsü ile meskun mahal dışında, 6.5 metre genişliğinde, tek yönlü yolda ters yönde seyir halindeyken, karşı istikametten gelmekte olan sanık ..."ün idaresindeki yolcu otobüsüne çarpması şeklinde meydana gelen ve sanık ..."ın tam kusurlu 3 kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
A.Sanık ... ... hakkında verilen beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ... vekili ile katılanlar ..., ... vekilinin kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/06/2015 tarih ve 2013/700 Esas, 2015/241 sayılı Kararında da ifade edildiği üzere; aynı fiilden dolayı sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi, verildiği tarih itibarıyla kişiler açısından hukuki güvenlik alanı oluşturan ve kesin hüküm benzeri sonuç doğuran kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra aynı fiilden dolayı yeniden soruşturma yapılabilmesinin "yeni delilin meydana çıkmasına" ve CMK"nın 173/6. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karara ilişkin önceden karar veren mercin kararına bağlı olması ve kanun koyucu tarafından bunun ceza muhakemesi şartı olarak öngörülmesi karşısında, aynı fiile ilişkin olarak daha önceden verilip kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar bulunduğu halde, CMK"nın 172/2. maddesi anlamında "yeni delil" meydana çıkıp çıkmadığı açıklığa kavuşturulmadan ve CMK"nın 173/6. maddesinde belirlenen ceza muhakemesi şartı gerçekleşmeden sanık hakkında aynı fiilden dolayı kamu davası açılması bir hukuk devletinde kanuna, adil yargılanma hakkına ve "non bis in idem" ilkelerine aykırılık oluşturacağı cihetle, yeni bir delil ortaya çıkmadan sanığın aynı eyleminden dolayı kamu davası açıldığı durumda açılmış olan kamu davasıyla ilgili kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilerek, 5271 sayılı CMK"nın 173/6. madde ve fıkrası uyarınca, daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinden sonra yeni delil varlığı nedeni ile sanık hakkında kamu davası açılabilmesinin itirazın reddine karar veren merciin bu hususta karar vermesi şartına bağlı olduğunun ve yine aynı Kanunun 223/8. maddesi gereğince soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da, şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; öncelikle şartın gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilmesi, sonrasında ise daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair itirazı karara bağlayan merciin, yeniden kamu davası açılabilmesi konusundaki kararının beklenilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden açılan dava üzerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan ... vekili, katılanlar ..., ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA,
B.Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."ın ceza miktarına, katılan ... vekili ile katılanlar ..., ... vekilinin ise ceza miktarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.Sanık hakkında sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına karar verilirken TCK’nın 53/6. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ..., katılan ... vekili, katılanlar ..., ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 4.bentte "sürücü belgesinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK"nın 53/6 maddesi gereği" ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 16/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.