Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/7269 Esas 2016/7262 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 204/1,43/1, 53 maddeleri gereğince teşdiden 3 yıl 9 ay hapis cezası; TCK"nın 158/1-j, 52, 53 maddeleri gereğince 3 yıl hapis cezası ve 159.800 TL adli para cezası)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ve temyizin kapsamı nedeniyle inceleme dışı olan...."ün ... isimli şirketin ortakları oldukları, suç tarihinde şirketi temsil yetkisine sahip olan ortağın .... olduğu, sanık... tarafından mağdurlar ..., ... ve ..."nın borçlu; kendi şirketleri ... Ltd. Şti."nin ise lehdar göründüğü senetlerin sahte imzalarla tanzim edildiği; ..."ün ise bu sahteliği bilmeden sanıktan aldığı sahte senetleri ciro ederek .... Şubesine 19/02/2007 tarihli kredi sözleşmesiyle aldıkları kredilerin teminatı olarak verdiği, kredi taksitlerinin süresinde ödenmemesi üzerine bankanın senetlerle ilgili olarak yaptığı icra takibine, senet borçlularının imza itirazında bulunmalarıyla durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, mahkemece haksız menfaatin iki katına göre belirlenen gün miktarı 7990 gün yerine 799 gün olarak belirtilmesi de sonuç olarak verilen adli para cezası göz önüne alındığında bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Her ne kadar tebliğnamede, sanığın dolandırıcılık eylemi ile ilgili adli para cezası belirlenirken önceki hükümde beş gün adli para cezası belirlendiği, aleyhe temyiz bulunmadığı, söz konusu hükmün bozulması üzerine yeni kurulan hükümde adli para cezasının beş gün yerine, yazılı şekilde 799 gün olarak tayin edilmesi suretiyle CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olarak fazla ceza tayin edildiği gerekçesi ile düzelterek onama talep edilmiş ise de sanık hakkında, önceki hükümde haksız menfaat miktarının 200.000 TL olarak kabul edilip 158/1-j, son maddesi uyarınca 400.000 TL adli para cezasının belirlenmiş olması, bozma ilamı sonrası haksız menfaat miktarının, sanık tarafından suçta kullanılan sahte senetlerin bedeliyle orantılı olarak peyderpey kredi kullanılmış olması, sahte olan 14 senedin toplam bedelinin ise 79.900 TL olması gerekçesiyle 79.900 TL olduğunun kabul olunarak adli para cezasının 799 gün olarak belirlenmesinde sanık aleyhine sonuç doğmadığından, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.