21. Hukuk Dairesi 2015/14589 E. , 2015/19669 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2012/537-2015/367
Davacı, sigortalılık süresinin 15/03/2002 tarihinden başladığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 15.03.2002-25.06.2008 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı iddiasıyla davalı kuruma bildirilmeyen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizin eksik araştırmaya yönelik bozma ilamına uyularak mahkemece, hükümde yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. .../..
Somut olayda, davacının 25.06.2009 tarihli denetim sonucu sigortasız çalıştığı tespit edildiğinden re"sen 25.06.2008 tarihinden denetim tarihi olan 25.06.2009 tarihine kadar davalıya ait 1139439 sigorta sicil sayılı çay ocağı işyerinde çalıştığının tespit edildiği, işyerinin de yine bu denetim sonucu re"sen Kanun Kapsamına alındığı, denetim sırasında dinlenen işveren davacının 5-6 yıldır sigortasız çalıştığını, maddi imkansızlık nedeniyle sigortasını yaptıramadığını beyan ettiği, davalının 15.08.2003 tarihinden itibaren çay ocağı işletmeciliğinden vergi kaydının bulunduğu, dinlenen komşu işyeri tanıklarının davacının tespit istenen süredeki çalışmasını doğruladığı, zabıta araştırması sonucu da davacının bu sürede davalı işyerinde çalıştığının tespit edildiği gözönünde tutulmadan davanın kabulü yerine reddi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, dava içeriği itibariyle hizmet tespitine yönelik olduğundan işverene husumetin yöneltilmesini sağlamak, davacının Kurum müfettişlerince sigortasız çalıştığının tespit edildiği, kamu tanıklarının da çalışmasını doğruladığı anlaşılmakla 15.08.2003-24.06.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.