Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/2019 Esas 2016/5329 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılanlar : 1-..., 2-...
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddeleri gereğince beraat


Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre ulusal günlük yayın yapan Vatan gazetesinin muhabiri olan sanığın, gazetenin 23/04/2011 tarihli nüshasının 6. sayfasında "Avşar"ı taciz eden Saran"ın arkadaşlarına 8 yıl hapis istendi" başlığı altında yer alan haberde kullanılan resim içeriğinde, olayla ilgisi olmayan mağdur küçük Buğrahan"ın bulunduğu resmin yayımlandığı somut olayda;
Haber içeriğinin görünür gerçeğe uygun ve güncel olduğu, mağdur çocuğun anne ve babası katılan Elif ve Haluk’un, kamuya mal olmuş Hülya Avşar’a yönelik hakaret ve tehdit içerikli mesaj gönderdikleri iddiasıyla yargılandıklarına dair "Avşar"ı taciz eden Saran"ın arkadaşlarına 8 yıl hapis istendi" başlığı altında yer alan haber metninde, haberi güçlendirmeye yarayan resim içeriğinde, mağdur küçüğün de bulunduğu ve sanatçı Hülya Avşar ile annesi Elif’in birlikte çekilmiş bir hatıra fotoğrafına yer verildiği, resmin katılan Elif’e ait facebook sayfasında katılan Elif’in kendi rızasıyla yayımlanması sonucu elde edildiği, haberin yapılmasında dava dışı sanatçı Hülya Avşar’ın toplum içindeki konumu gereği, toplumsal ilginin bulunduğu, haberde kullanılan ifadelerin ve haberle beraber yayımlanan fotoğrafın, habere konu olayla fikri bağlantısının bulunduğu, haberin verilişinde tahkir edici bir dil kullanılmayıp, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmemiş olduğu ve mağdurun suça katıldığını belirten veya ima eden bir ibare yer almadığı, yayımlanan haber ve fotoğrafın, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde kaldığı, yayımlanan resmin, özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte olmaması nedeniyle TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi unsurunu oluşturmakla birlikte hukuka uygun olacağı dolayısıyla da suç oluşturmayacağı anlaşıldığından, mahkemece beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup;






Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve mahkumiyet istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.