17. Hukuk Dairesi 2015/6055 E. , 2017/12083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketçe zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılan, davalıların murisi olan ..."nın maliki ve sürücüsü olduğu ... plaka sayılı aracın karıştığı ve 01/08/2008 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan ..., ... ve aracın sürücüsü ..."nın öldüğünü, diğer yolcular ... ... ve ..."nın yaralandığını, meydana gelen kazada ..."nın kusurlu bulunduğunu, kazada vefat eden ... ve ..."nın mirasçısı ... tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne 2008/637 Esas sayılı dava dosyası ile müvekkili şirket aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı için dava açıldığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/637 Esas-2010/151 Karar sayılı ilamı ile müvekkili sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet poliçesi mucibince tazminat ödemeye mahkum edildiğini, söz konusu kararın davacı ... tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/8231 Esas sayılı icra dosyası ile icraya konulduğunu müvekkili sigorta şirketi tarafından icra dosyasına 14/02/2011 tarihinde 51.534,83.-TL ödeme yapıldığını, kaza esnasında sigortalı araç sürücüsünün aracı istiap haddinden fazla olarak 11 yolcu taşıdığını, bu durum karşısında müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına karşı ödediği tazminatı rücu etme hakkı doğduğunu, muris ...
... mirasçıları olan davalılara karşı .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/1971 Esas sayılı icra dosyası icra takibi başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini belirterek davalıların itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kazanın istiap haddinin aşılması nedeniyle gerçekleşmediğinden herhangi bir rücu sebebinin bulunmadığını, bu nedenle ödeme emrine itiraz ettiklerini, meydana gelen trafik kazasının istiap aşımı nedeniyle değil aşırı hızlı araç kullanmadan ve kaza sırasında sürücünün dikkatsizliğinden dolayı gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS şirketi tarafından ödenen tazminatın (istiap haddi aşımı nedeniyle)rücuen tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcut olup, buna göre davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir.
Somut olayda, davacıya trafik sigortalı olan aracın sigorta ettireni müteveffa sürücü ... olmakla ... mirasçıları olan davalıların işbu dava yönünden pasif husumet ehliyetleri bulunduğu açıktır.Dava husumet yönünden reddedilmiştir. Ne var ki, sonuç itibariyle verilen red kararı hukuka uygundur.
Zira, dosya kapsamından, kazanın münhasıran istiap haddi aşımı nedeni ile olmadığı, müteveffa sürücü ... hız sınırlarına uymadığı için kusurlu olduğu
anlaşılmaktadır. Daire uygulamamıza göre, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın sigortalısından rücuen alınabilmesi için istiap haddinin aşılmasının kazaya münhasıran etkili olması gerekmekte olup karar gerekçesinde de bu husus vurgulanmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, subut bulmayan davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın HUMK.nun 438/9.maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının (1) nolu bendinden "husumet yönünden" ibaresinin çıkartılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 661,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 26.12.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.