Esas No: 2021/12141
Karar No: 2022/3560
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12141 Esas 2022/3560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, trafik sicil belgelerinde kayıtlı bir aracı başkasına satarak dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılanmıştır. Ancak mahkeme, somut delillerin eksik araştırılması sonucu sanığın suçlu olduğuna dair yeterli kanıt bulunamadığı gerekçesiyle beraat etmiştir. Ancak savcının temyizi sonucu, suçun mahiyeti ve yasa hükümleri göz önünde bulundurulduğunda mahkemenin kararı bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri TCK'nin 158/1-d ve 204/3-43 maddeleridir. TCK'nin 158/1-d maddesi, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılığı düzenlerken, TCK'nin 204/3 ve 43. maddeleri resmi belgede sahtecilik suçlarını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Beraat
Trafik sicil belgelerine göre... adına kayıtlı ... plakalı araca ilişkin, İstanbul 19. Noterliğinin 24.08.2007 tarihli ..... tarafından ...'a, KDZ. Ereğli ..... Noterliğinin 24.10.2007 tarihli ... tarafından sanık ...'a aracın satışına ilişkin vekaletname verildiği, akabinde sanığın aynı aracı KDZ. Ereğli .....Noterliğinin 25.12.2005 tarihli ve ...... yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile katılana devrettiği, ancak satış sözleşmesine dayanak teşkil eden İstanbul Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenmiş, ... adına kayıtlı 04.10.2007 tarihli motorlu taşıtların devrine ait ilişik kesme belgesinin sahte olduğunun tespit edildiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Dolandırıcılık suçu açısından yapılan değerlendirmede;
10.06.1942 tarih ve 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.05.2017 tarihli 2014/469 Esas ve 2017/260 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, merci tayini kararları kesin olup, görev konusunun tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, KDZ.Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesi ile Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 25.05.2011 tarihli 2011/3327 Esas ve 2011/4300 Karar sayılı ilamıyla görevli mahkemeyi kesin olarak belirlediği anlaşılarak yapılan incelemede, Vergi Dairesi’nin maddi varlığı olan ilişik kesme belgesinin kullanılması nedeniyle eylemin TCK'nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu beraat hükmü kurulması,
2)Resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan değerlendirmede;
Suça konu aracın, Trafik sicil belgelerine göre... adına kayıtlı olduğu ancak İstanbul ...... Noterliğinin 24.08.2007 tarihli vekaletnamesi ile .....tarafından ...'a vekaletname verildiği, ....'nun ise nüfus kayıtlarına göre 1996 yılında vefat ettiği anlaşıldığından, söz konusu vekaletnamenin sahte olarak düzenlenmiş olma ihtimaline binaen suç duyurusunda bulunulduğu, noter vekaletnamesinin TCK'nin 204/3. maddesi gereğince “kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden” olup sahtecilik suçunun mağdurun kamu olduğu dikkate alındığından, eylemin TCK'nin 204/3 ve 43. maddeleri kapsamında zincirleme suç mahiyetinde değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu akıbetinin araştırılarak, dava açılmış ise dosyaların anılan davanın kesinleşmiş olması halinde denetime uygun olacak şekilde birleştirilmesi, belgelerin onaylı örneklerinin getirtilerek dosya arasına konulması, toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma ile beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.