11. Hukuk Dairesi 2019/2430 E. , 2021/515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.12.2017 tarih ve 2014/735 E- 2017/1368 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 21.02.2019 tarih ve 2018/804 E- 2019/246 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.01.2021 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. .... ile davalılar vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalıların, müvekkili Ak Faktoring A.Ş."nin eski hissedarları olduğunu, taraflar arasında imzalanan 19.12.2011 tarihli hisse alım satım sözleşmesi ile birlikte Ak Faktoring A.Ş. nezdinde sahip oldukları hisseleri davacıya sattığını, müvekkili tarafından AK Faktoring şirketinin asaleten ve kefaleten imzalamış olduğu sözleşmeler nedeni ile 2001 ve 2002 yıllarından kalma borçlarının olduğu ve bu borçların ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalılara İstanbul Noterliğinin 17.02.2014 tarih ve 3593 yevmiye nolu ihtarnamesi borcun ödenmesi istenildiğini fakat davalıların herhangi bir ödemede bulunmadığını, müvekkilinin, borçların 130.000 USD olarak ödenmesi sureti ile tasfiye edileceği konusunda alacaklıyla anlaşma yapıldığını, bunun üzerine Sekerbank"a 19.02.2014 tarihinde 130.000 USD ödeme yapıldığını, taraflar arasında imzalanan hisse alım satım sözleşmesindeki garanti hükmü gereğince, alacaklıya ödenen bedelin tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek, davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline ve % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin bu şirketteki hisselerini 19.12.2011 tarihinde davacılara sattığını, müvekkillerinin söz konusu şirketin sadece 01.02.2005 ve 19.12.2011 tarihleri arasında ortağı olduğunu ve yönetim kurulu görevini üstlendiğini, davacılar tarafından ödenen ve müvekkilinden istenilen borcun tarihinin ise 2001 - 2002 olduğunu, müvekkillerinden önceki ortakların bu borcu şirket kayıtlarına geçirmediğini, müvekkillerinin de bu nedenle şirkete ortak olurken bu borçtan haberdar olmadığını, müvekkillerinin sadece taahhüt ettikleri sermaye borcu ile sorumlu olup sorumluluklarının miktarının şirket sermayesi kadar olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine istemiştir.
İhbar olunan Şekerbank vekili, beyan dilekçesinde, Özakbulut Orman Ürün. İml. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Ak Faktoring A.Ş."nin müvekkili bankadan kullanmış oldukları kredilerin geri ödemelerini yerine getirmemeleri üzerine haklarında yasal takip işlemleri başlatıldığını, Ak Faktoring A.Ş."nin, kredi borçlusu olmasının yanısıra, Özakbulut Orman Ürün. İmi. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin kullandığı krediler için akdedilen sözleşmeleri müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, müşterek ve müteselsil borçluluğun da süresiz olduğunu, Ak Faktoring A.Ş."nin icra takibine konu borçlardan önce müvekkili bankaya yaptığı ve müşterek ve müteselsil borçluluktan rücu ettiğine dair herhangi bir beyan ve ihtarın sözkonusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre bulunduğu, davalıların hisse devir sözleşmesinden kaynaklı olarak davacılara garanti ettikleri doğmuş veya sonradan doğacak şirketin mali tablolarına ve genel mizahına işlenmemiş borçlardan da sorumlu oldukları, geçerli ve mevcut bir borcun kefalet sözleşmesi kapsamında dava dışı Şekerbank"a ödenmek zorunda kalındığı, kefil olarak davacı şirketin ileri sürebileceği zamanaşımı defi bulunmadığı, davalıların da bu nedenle zamanaşımı definde bulunmasının yerinde olmadığı, mevcut bir borçtan dolayı yapılan bu ödemelerin davalıların şirket ortağı oldukları dönemde verilen dava dışı Özbulut Orman Ürünleri... Ltd. Şti."nin asıl borçlu olduğu kredi sözleşmeleri bulunduğu, bu nedenle davacıların hisse devir sözleşmesi çerçevesinde davalılardan garanti ettikleri geçmiş dönem borçlarının tahsili için icra takibi başlatmakta haklı oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalılar vekilinin Ak Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş.ne yönelik yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalılar vekilinin davacı ... Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş"ye ilişkin verilen karara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi ile Ak Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş"nin bilanço ve mizanda görünmeyen, sonradan ortaya çıkabilecek borçları davalılar tarafından garanti edilmiş olup, ortaya çıkan eski tarihli kefalet borcu da yine Ak Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş. tarafından ödendiğinden aktif husumetin yalnızca Ak Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş. yönünden var olduğu, her ne kadar davacılar arasında yer alan ..., ..., ...,
... ve Altınhas Holding A.Ş. hisse devir sözleşmesinde yer alsalar da bu davacıların tam 3. kişi yararına sözleşme yaptıkları ve işbu davada takip ve dava ehliyetine sahip olmadıklarının kabulü ile değerlendirme yapılıp sonuca varılması gerekirken, tüm davacılar yönünden aktif husumetin varlığı kabul edilerek işin esasına girilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin Ak Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş"ye yönelik temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte yazılı gerekçelerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı ... Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş."ye verilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ... Factoring Hizmetleri Tic. A.Ş. dışındaki davacılardan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.