16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12175 Karar No: 2021/1085 Karar Tarihi: 11.02.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/12175 Esas 2021/1085 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi ve reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildi. Mahkeme, örgütle iltisaklı okula ve dershaneye göndermenin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğini belirledi. ByLock iletişim sisteminin örgütle bağlantıyı gösteren bir delil olduğu kabul edildi ve ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın teknik verilerle tespiti halinde bu delilin suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması gerektiğine karar verildi. Ancak sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğu tespit edilerek karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/12175 E. , 2021/1085 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; çocuklarını örgütle iltisaklı okula ve dershaneye göndermenin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında geldiği anlaşılan sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının, 5271 sayılı CMK"nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz belgeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.