Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10177
Karar No: 2014/20138
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/10177 Esas 2014/20138 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/10177 E.  ,  2014/20138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.12.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar Hazine vd.vekili Avukat ....,davalı ... Genel Müd. vk.Av. ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi, haksız fiil nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi kayıp ile ayıplı mal satışından kaynaklanan zararın tazmini ve kira kaybı nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının dava konusu 278 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 22/02/2000 tarihinde davalı Hazine"den ihale yoluyla satın aldığını, arsa üzerine 2001-2002 yıllarında ev inşa ettiğini, 17/01/2008 tarihinde arsadan davalı ... Genel Müdürlüğü"nün doğalgaz boru hattı geçirmesi nedeniyle ortaya çıkan patlama ve yangın sonrasında maddi ve manevi zarara uğradığını, taşınmazdaki ayıbı bu patlama neticesinde öğrendiğini ileri sürerek, taşınmazdaki boru hattının kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesine veya patlama nedeniyle kullanılamaz hale gelen alanın tazmini için 10.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayıplı mal satışı nedeniyle 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsiline, gerçekleşen patlama ve yangın nedeniyle tüm zararların tazmini için 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın, kira kaybı nedeniyle 5.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    ... Genel Müdürlüğü; ... Belediye Başkanlığı"nın 26/03/2001 tarihli ve 568 nolu yazısında belirtildiği üzere,davacının taşınmazından geçen boru hattını bildiğini, 20 yılı aşkın süredir dava konusu taşınmazdan boru hattı geçtiğini, yapılan tespitlerde davacının sorumlu olduğunun belirlendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. .
    Davalı Hazine vekili hazinenin kusuru bulunmadığını, taşınmazın vasfının tarla olduğunu, bu hali ile kullanılsa idi zararın meydana gelmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacının dava konusu 278 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 22/02/2000 tarihinde davalı Hazine"den ihale yoluyla satın aldığı, üzerine 2001-2002 yıllarında ev inşa ettiği, taşınmazda 17/01/2008 tarihinde davalı ... Genel Müdürlüğü"nün geçirdiği doğalgaz boru hattı nedeniyle patlama meydana geldiği ve yangın çıktığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanunu"nun 683. maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkisine sahip olup, her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebilir. Ayrıca, elatma haksız eylem olup, elatma nedeniyle uğradığı zararın da tazminini isteyebilir.
    O halde, iddia doğrultusunda davacının Türk Medeni Kanunu"nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak inceleme ve araştırma yapılması, yargılama sırasında boru hattının kaldırılıp kaldırılmadığının açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile söz konusu boru hattının olaydan çok önce taşınmaz Hazine arazisi iken döşenmiş olup kamu yararı için mevcut bulunan kısıtlamanın genel hükümlere göre açılmış men"i müdahale davası ile ortadan kaldırılmasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle men"i müdahale ve bağlantılı olarak açılan tazminat davasının reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Öte yandan, bilindiği üzere, taşınmazda mecra irtifakının tesisi taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında olduğu gibi, tescile esas teşkil edecek bir temel işleme ,yani iktisap sebebine ihtiyaç gösterir. İktisap sebebini teşkil eden hukuki işlem çoğunlukla bir irtifak sözleşmesi şeklinde olur.
    Öyleyse, davaya konu taşınmazdan geçirilen boru hattı nedeniyle usûlüne uygun olarak düzenlenmiş irtifak sözleşmesine dayalı olarak tesis edilmiş geçerli bir mecra irtifakının tesis edilmediğinin kabulü gerekir.
    Hâl böyle olunca, davacının, taşınmazdan usûlsüz olarak boru hattı geçirilmesinden ve boru hattı nedeniyle ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat isteği bakımından, yerinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla varsa zararın tespit edilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmaza inşaat yapılmasının zımni kabul şeklinde değerlendirilerek bu isteğin reddedilmesi de isabetsizdir.
    Diğer taraftan, haksız fiil nedeniyle talep edilen manevi tazminat açısından da olayın oluş şekli, açılan hukuk ve ceza davaların davacı üzerinde yarattığı üzüntü değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği de açıktır.
    Davacı vekilinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi