Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15458
Karar No: 2014/20137
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15458 Esas 2014/20137 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/15458 E.  ,  2014/20137 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.12.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...."nun, davaya konu 1958 ada 46 parsel (eski 744 ada 22 parsel ) sayılı taşınmazdaki payını ikinci eşi olan davalıların annesi..."ye satış yoluyla temlik ettiğini, yapılan satış işleminin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu,..."nin ölümüyle davalıların mirasçı olarak kaldıklarını ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş; davanın devamı sırasında davacı öldüğünden, mirasçılarının davaya katılımı sağlanmıştır.
    Davalılar, dava konusu taşınmazdaki payın mirasbırakan babaları tarafından gerçek satış işlemiyle anneleri..."ye temlik edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muris muvazaası iddiasının davacı tarafça kanıtlandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu 1958 ada, 46 sayılı parseldeki 9, 10, 11 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının 6/24 pay oranında iptali ile 1/6 şar pay olarak davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan dellilere göre; tarafların mirasbırakanı ..."nun 20.11.1972 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak ilk eşinden olma davacı oğlu ... ile ikinci eşi..."den olma çocukları davalılar ... ve ..."in kaldığı; mirasbırakanın, dava konusu taşınmazın öncesini teşkil eden 744 ada, 22 parsel sayılı bahçeli kargir ev vasıflı taşınmazın 501/791 payını 15.11.1971 tarihinde 20.000 TL bedelle davalıların annesi ikinci eşi... ..."ya satış yoluyla temlik ettiği, 11.04.1989 tarihinde intikalen davalılar ... ve.... adına tescil edildiği, bilahare taşınmazın 1958 ada, 44 parsel ve 45 parsel ile 7362 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlarla tevhid edilerek 1958 ada, 46 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, kat irtifakı kurulması sonucu 9, 10, 11 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin davalılara isabet ettiği; davacı tarafından, davalıların mirasbırakanı... aleyhine açılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/153 esas sayılı tenkis davasının HUMK"un 409 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1-4-1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 237 (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır
    Somut olayda, mirasbırakanın, maliki olduğu 744 ada, 22 parsel sayılı bahçeli kargir ev vasfındaki taşınmazın 501/791 payını 15.11.1971 tarihinde davalıların annesi olan ikinci eşi...."ya satış işleminin ilk eşinden olan davacı oğlundan mal kaçırma iradesi ile yapıldığının kanıtlanamadığı, temlik tarihinde davacı oğlundan mal kaçırması için bir sebebin bulunmadığı, bir kısım tanık beyanlarıyla mirasbırakanın temlik tarihinde maddi ihtiyacı nedeniyle taşınmazı üçüncü kişilere satmak istediği, ikinci eşi..."nin kabzımallık yapan babasının desteği ile davaya konu payı satın aldığı, mirasbırakanın aynı tarihlerde çekişmeli taşınmazdaki bir kısım payını da üçüncü kişilere sattığı görülmektedir.
    Yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mirasbırakanın, gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, paraya ihtiyacının olması nedeniyle bedeli karşılığında ikinci eşi..."ye satış yaptığı, yapılan temlik işleminin muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi