17. Hukuk Dairesi 2015/6474 E. , 2017/12068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili dava dışı ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıkları sırada kendisine ait aracın geçersiz vekaletname ile davalı şirkete satıldığını öne sürerek yapılan satışın iptalini araç elden çıkarılmış ise bedelinin tahsilini talep etmiştir.Davalı davanın reddini savunmuştur.Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29.09.2011 tarih ve 2011/832 E-2011/8361 K sayılı ilamı ile “...davacı idare vekili tarafından, dava dışı ... Sevkiyat Nakliyat İnşaat Tekstil Ticaret Turizm Limited Şirketi ile ortakları olan ..., ... ve ... aleyhine 6183 sayılı yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ... Tic. Ltd. Şti.ne sattığını öne sürerek 6183 sayılı yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Dosya içeriğinden Borçlu ... ve ...’ın 29.08.2002 tarihli vekaletname ile ...’u vekil olarak atadıkları, bu vekaletnameye dayanarak borçlu ... ve ...’a ait ... plaka sayılı aracın ... 3. Noterliğinde düzenlenen satış sözleşmesi ile ... ... tarafından 13.10.2005 tarihinde davalı şirkete satıldığı ancak ...’ın satış tarihinden önce 24.02.2004 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez. Bu durumda borçlu ... yönünden hukuken geçerli bir tasarruf bulunmadığına göre davacının alacağını tahsil amacı ile tasarrufa konu araç üzerinde cebri icra hakkının bulunup bulunmadığının tartışılması, diğer bir anlatımla tasarrufun iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, davacının hukuki yararı varsa ... mirasçıları hakkında icra takibi olup olmadığının araştırılması, ...mirasçıları ile ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra tarafların delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine ...” değinilmiştir.Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dosyada yalnızca borçlular adına kayıtlı araç sorgulaması yapıldığı, takip açısından başkaca tahsilat yollarının denenip denenmediği, vefat eden borçlunun mirasçıları aleyhine takibe girişilmediği, bir kısım mirasçılar için ve başka bir işyeri ile ilgili diğer bir icra takibinin bulunduğu, dolayısı ile dava dosyasına konu borçlarla alakalı tüm mirasçılara icra takibi yöneltilmediği, borca yeter düzeyde olabilecek bir taşınmaz olduğu ve bu taşınmaz üzerindeki haczin 25.10.2005 tarihinde davacı kurum tarafından sebepsiz yere kaldırıldığı ve aynı gün borçlu ... tarafından başka bir kişiye satıldığı, davaya konu 2003/10345 sayılı dosyadaki 17.05.2003 tarihli ödeme emrinin 5.763,95 TL"den başlatıldığı, toplam 12.877,37 TL tahsilat yapıldığı, ... mirasçılarına ilişkin kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığı dolayısıyla hukuki yararın bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, bozma ilamına uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... Başkanlığı vekilinin temyiz
itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.