Eşini öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/911 Esas 2013/6418 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/911
Karar No: 2013/6418
Karar Tarihi: 19.11.2013

Eşini öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/911 Esas 2013/6418 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık Nazik'in eşini öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm giydiği bir dava ile ilgili olarak Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmiştir. Sanığın kasten eşini öldürmeye teşebbüs suçu sabit görülmüş ve cezai yaptırım uygulanmıştır. Ancak, sanığın eylemi sırasında silahta mermi bulunmasına rağmen atışı sürdürmediği, tanığı arayarak mağdurun hastaneye yetiştirilmesini sağladığı, bu nedenle ölümün meydana gelmediği dikkate alındığında, kanunun öngördüğü koşulların tartışılmaması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mağdurun zarar ve tehlikesinin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul ceza belirlenmesi yerine alt sınırdan ceza tayini yapıldığı ve mağdurdan kaynaklanan haksız fiil nedeniyle cezada indirim yapılmadığı vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, kararın bozulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. ve 36. maddeleri.

1. Ceza Dairesi 2012/911 E. , 2013/6418 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 1 - 2011/375859
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 14/09/2011, 2011/109 (E) ve 2011/378 (K)
SUÇ : Eşini öldürmeye teşebbüs

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Sanık Nazik hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan dava ile ilgili olarak zamanaşımı süresi sonuna kadar hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Nazik"in kasten eşini öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a-Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın kendisini aldattığını düşündüğü eşi olan mağdura bir el ateş ederek batına nafiz olacak şekilde yaraladıktan sonra, eylemine devam etmeyerek mağdurun kardeşi tanık S.. D..’i telefonla arayarak olay yerine çağırdığı, tanığın mağduru tedavisinin yapılması amacıyla hastaneye götürerek yaşama döndürülmesini sağladığı olayda; sanığın silahta mermi bulunmasına rağmen atışını sürdürmediği, tanığı arayarak mağdurun hastaneye yetiştirilmesini sağladığı, bu nedenle ölümün meydana gelmediği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesinin koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması,
c-Kabule göre de; sanığın mağdur Ercan’ı, batına nafiz olacak şekilde tabanca ile yaraladığı, mevcut yaralanma nedeniyle mağdurun 2 gün yoğun bakımda 9 gün de hastanede yattığının belirlendiği anlaşılmakla, teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul ceza belirlenmesi yerine oluşa uygun olmayacak şekilde alt sınırdan ceza tayin edilmesi ve mağdurdan kaynaklanan ve sadakat yükümlülüğünü yerine getirmemekten ibaret haksız fiil nedeniyle makul oranda cezada indirim yapılması yerine azami oranda indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, CMUK.nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 19/11/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.