17. Hukuk Dairesi 2016/18233 E. , 2017/12058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı dava dilekçesinde 09/10/2003 günü davalı ..."ya ait olan ... sevk ve idaresindeki davacı şirket nezdinde ... poliçe nolu zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunan ... plakalı araç ile dava dışı... sevk ve idaresindeki ... plakalı motosikletin çarpıştığını, davacı şirketin zarara uğraya üçüncü şahıslar için 49.589,61 TL poliçeden kaynaklı ödeme yaptığını, ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/686 Esas 2007/260 Karar sayılı kararı ile sürücü ..."nın kazada asli kusurlu olduğu gerekçesiyle ceza verdiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B-4-d maddesi uyarınca rücu hakları olduğunu, bu çerçevede davacı firma tarafından ödenen bedelin rücuen tazmini için davalıya ihtar çekildiğini, daha sonra ... İcra Dairesi"nin 2012/481 sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, davalının itiraz ettiğini, açıklanan nedenler ile 50.628,95 TL alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için davalı borçlu ..."nın haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlu hakkında haksız itirazı nedeniyle %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde takip dosyasında esasa, zamanaşımına ilişkin itiraz ettiklerini, sigorta şirketi açısından talep edilen borcun zamanaşımına uğradığıdığını, 2918 sayılı Yasa"nın 109. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin iki yıl olduğunu, 01/05/2003 olan kaza tarihi ile öğrenmenin başladığını, dava dilekçesindeki kusur oranlarının belirgin olmadığını, açıklanan nedenler ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; Davalı tarafından...İcra Müdürlüğü"nün 2012/481 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, tazminat miktarı belirli (muayyen, likit) olmadığından, davacı tarafın, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacı ... tarafından üçüncü şahıslara ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.2918 Sayılı KTK.’nun 109/4. maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda davacı ... şirketi dava dışı 3. şahıs olan ...’a ödemeyi 26/03/2009 tarihinde; yine dava dışı 3.şahıs ...’a 21/03/2012 tarihinde yapmış olup, davaya konu icra takibi ise 06/06/2012 tarihinde, yapılmıştır. ..."a yapılan ödeme tarihinden itibaren yukarıda açıklanan iki yıllık zamanaşımı dolmuş olduğu ... yönünden 2 yıllık süre içerisinde icra takibi başlatılmış ise de Davalı, davacı sigortanın zamanaşımına uğramış bir tazminatı ödemesi nedeniyle yapılan ödemeyi kendisine rücu edemeyeceğini savunmuştur. Somut olayda dava dışı 3. şahıslara 09/10/2003 kaza tarihinde yürürlükte olan mülga TCK’nın 459/2. maddesi kapsamında yaralanmış olup ceza zamanaşımı 5 yıldır. Dava dışı 3. şahıslara yapılan ödemeler 5 yıllık ceza zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılmıştır. Olayda, ceza zamanaşımı ve zamanaşımı kesen sebepler de bulunmamaktadır. İşbu dava davacısı Sigorta şirketinin yaptığı tazminat ödemesi zamanaşımı dolduktan sonra uğramış olup, ödediği zamanaşımına uğrayan alacağı davalıdan rücuen tahsili için açtığı işbu davada 818 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 62. maddesi gereği zamanaşımına uğramış olan bir borcu ödeyen kişi bunu rücuen geri alamayacağından, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.