Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18746
Karar No: 2014/20119
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/18746 Esas 2014/20119 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/18746 E.  ,  2014/20119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    .

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    - KARAR-

    Asıl dava, ecrimisil; birleştirilen dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, yargılama sırasında tüm taşınmazlar bakımından ecrimisil isteğinden ve dava konusu 129, 340 (5195), 544(4941, 4944), 4550, 3114 ve 3116 parseller dışındaki tüm taşınmazlar bakımından (737, 763, 771, 3115, 4551 ) elatmanın önlenmesi isteğinden feragat edilmiş, mahkemece ecrimisil isteğinin reddine, dava konusu 129, 340 (5195), 544 (4941, 4944), 4550, 3114 ve 3116 parseller bakımından ise elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; temyize konu yapılan ve kabul kapsamına alınan 129, 340 (5195), 544(4941, 4944) ve 4550 parsellerin taraflar ve dava dışı kişi adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.
    Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 237, Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince; çekişmeli 129 parseli kullanan davalı ... ile 5195 parseli kullanan davalılardan ..."ın yargılama sırasında öldükleri, birleştirilen davanın davacılarından ... mirasçılarının 5195 parsel bakımından 24.04.2009 tarihli dilekçe ile feragat ettikleri, 4550 parselin davalı ... tarafından bizzat kullanılmak ve kiraya verilmek suretiyle tasarruf edildiği, 544 parselin ifrazından oluşan 4941 ve 4944 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından kullanıldığı, paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşmadığı, 5195 parsel dışındaki 129, 544(4941, 4944) ve 4550 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığı saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bir kısım davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinden değildir. Reddine.
    Ancak, davalılar .... ile ... yargılama sırasında öldükleri halde yargılamaya ölü kişiler aleyhine devam edilmiş, mirasçılarının davada yer alması sağlanmamış, ....mirasçıları olan bir kısım davacılar, dava konusu 5195 parselle ilgili davalarından feragat ettikleri halde bu yönde bir hüküm kurulmamıştır.
    Hal böyle olunca, öncelikle yargılama sırasında ölen ... ve ...."ın tüm mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, 5195 parsel yönünden davadan feragat eden kişiler bakımından feragat nedeniyle bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de, paya yönelik elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazların tamamından paya isabet eden metrekare miktarları üzerinden elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Bir kısım davalıların temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi