MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı-karşı davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 222 parsel sayılı 38.800 m² yüzölçümündeki taşınmaz çalılık niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmişken satış yoluyla davacı-karşı davalı şirkete intikal etmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ihale yolu ile Hazineden satın aldığı taşınmazın bir bölümünün orman sınırları içinde bırakıldığı, bir bölümünün de 2/B alanında bırakıldığı, oysa orman olmadığı iddiasıyla orman sınırları dışına çıkarılması ya da hususi orman olarak tescili istemiyle dava açmıştır.
Orman Yönetimi karşı davasıyla taşınmazın dava dilekçesi ekinde yer alan koordinatlarla belirtilen kısmının orman kadastrosunda orman sınırları içine alındığını ileri sürerek bu kısmın tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini, olması halinde şerhlerin terkinini ve davalının el atmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemece davacı şirketin davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın 05/02/2016 tarihli bilirkişi raporu ile bu raporun ekinde bulunan 14/12/2015 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen kısmı ile 2/B uygulamasına konu edilmiş olan P.III ve P.IV parsellerin orman sayılmayan yer olduğunun tespiti ile bu kısımların orman kadastro sınır tespitinin iptaline ve 222 sayılı parselin tamamının orman kadastro sınırları dışına çıkartılmasına, davacı Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı-karşı davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına itiraz, karşı dava ise orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmasının önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1980 yılında 766 sayılı Kanuna göre arazi kadastrosu çalışmaları, 2013 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, özellikle yapılan keşif sonucu uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre taşınmazın düşük eğimli çalılık olup 6831 sayılı Orman Kanununun 1/J maddesi gereği orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından davacı gerçek kişilerin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, davalı-karşı davacı Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak orman kadastrosuna itiraz davasında 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereği Orman Yönetimi yasal hasım olduğundan bu dava yönünden Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine vekalet ücreti takdiri doğru değil ise de belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün yedinci bendinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.