2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4261 Karar No: 2020/3632 Karar Tarihi: 27.02.2020
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/4261 Esas 2020/3632 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi, hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme suçlarından dolayı suça sürüklenen çocuğu mahkum etti. Ancak, mağdurun bahşiş kutusundan çalınan para için hırsızlık suçundan hüküm kurulduğu belirtilerek TCK'nın 145. maddesi uygulanma koşullarının göz önünde bulundurulmadığı vurgulandı. Ayrıca, cezanın alt ve üst sınırı arasındaki temel cezayı belirlerken adalet ve nesafet kurallarına uyulması gerektiği kaydedilerek yazılı şekilde ceza tayini hatalı bulundu. Son olarak, Çocuk Koruma Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmeliğin ilgili maddelerinin dikkate alınması gerektiği ve sosyal inceleme raporu alınmadan veya gerekçesi belirtilmeden hüküm kurulmasının yanlış olduğu ifade edildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 145. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi ve 3. maddesinin 1. fıkrası, Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi.
2. Ceza Dairesi 2020/4261 E. , 2020/3632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Mağdurun bahşiş kutusu içerisindeki 2,00 – 3,00 TL"nin çalınmış olduğunu beyan etmiş olması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2- 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinin 1. fıkrasına göre hakim, somut olayda; bu fıkrada yedi bent halinde sayılan hususları ve aynı Kanun"un 3. maddesinin 1.fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeleri gözönünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Cezanın iki sınır arasında tayin ve takdiri mahkemenin yetkisi içinde ise de, hakim bu takdir hakkını adalet ve nesafet kuralları ile sınırlı olarak kullanmalıdır. Somut olayda suçun işleniş şekli ile neticeleri gerekçe gösterilmiş ise de, suçun işleniş şekline ilişkin ağırlaştırıcı nedenlerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılmadan adalet ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle yazılı şekilde ceza tayini, 3- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.