Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/37830 Esas 2015/11384 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Mağdurun aşamalarda alınan beyanlarında olay günü kendisini bıçaklayan kişinin sanık ... olmadığını beyan ettiği, 23.09.2010 ve 12.12.2012 tarihli beyanlarında kendisini bıçaklayan kişinin ismini Burhan olarak bildiği kişi olduğunu, miras meselesi nedeniyle üvey babasının kendisini yaralaması azmettirmiş olabileceğini iddia ederek suç duyurusunda bulunacağını belirttiği, olay yakalama teslim zaptetme tutanağında sanık ... ile yapılan şifai görüşmede mağduru yaralayanın kendisi olduğunu kabul ettiği belirtilerek suçta kullanılan bıçağın yerini gösterdiği belirtildiği halde sanığın soruşturma aşamasında alınan diğer ifadelerinde suçlamayı kabul etmediği, kovuşturma aşamasında ise suçu kabul ederek olay günü haksız tahrik altında mağduru bıçakladığını beyan ettiği, sanığın aşamalardaki çelişkili anlatımları, mağdurun ısrarla kendisini bıçaklayanın sanık olmadığı, sanığın suçu üstlendiği şeklindeki iddiası dikkate alınarak mağdurun ifadesinde adı geçen kişilerin açık kimlik bilgileri ve haklarında herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığının tespitine çalışılıp, olay yakalama teslim zaptetme tutanağı altında imzası bulunan tutanak tanıkları dinlenilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Mağdur hakkında .... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 22.06.2010 tarihli raporda; mağdurun ameliyat sonrası tıbbi evrakının teminen gönderilmesi sonrası kesin tıbbi kanaat bildirilebileceği belirtilmesine ve mağdurun kovuşturma aşamasına tıbbi evrakları getirtildiği halde hakkında kesin adli rapor aldırılmadan yazılı şekilde geçici rapor hükme esas alınarak karar verilmesi,
Kabule göre de;
3) Sanık hakkında silahtan sayılan bıçakla hayati tehlike geçirecek şekilde kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın 2 yıl olarak belirlenmesi karşısında, belirlenen cezanın TCK"nin 86/3-e ve 87/1-d-son maddeleri uyarınca artırılarak 6 yıla çıkarılması ve yapılacak indirimlerin bu miktar üzerinden yapılması gerekirken, misli artırım yapılmaksızın cezasının 5237 sayılı TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca 5 yıl olarak belirlenip haksız tahrik ve takdiri indiriminin bu miktar üzerinden yapılarak sanığın "3 yıl 9 ay" yerine "3 yıl 1 ay 15 gün" hapis cezası ile cezalandırılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.