Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/22733
Karar No: 2018/1104
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/22733 Esas 2018/1104 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2017/22733 E.  ,  2018/1104 K.

    "İçtihat Metni"




    Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda karar verilmesine yer olmadığına dair Çınar Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2017/165 esas, 2017/110 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 17/11/2017 gün ve 94660652-105-21-11410-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2017 gün ve 2017/65835 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından düzenlenen iddianamede hangi hususların yer alması gerektiği düzenlenmiş olup, iddianamenin anılan maddede belirtilen ve iddianamede bulunması gereken hususların tümünü ihtiva ettiği, şüphelinin suç oluşturan eyleminin delillerle ilişkilendirilerek açıklandığı, suç delillerinin nelerden ibaret olduğunun belirtildiği, bu nedenle mahkeme tarafından yargılamaya devam olunarak yargılama sonucundaki delil durumuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken dosyadaki delil durumuna uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile yargılamanın gereksiz yere uzatılmasına da yol açacak nitelikte son karar aşamasında usulde yeri olmayan bir kararla yargılamanın sonlandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla; 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, mahkemesince sanığın tehdit suçundan yapılan yargılamasında, yukarıda sayılan hüküm çeşitlerinden biriyle yargılamanın bitirilmesi gerekirken anılan Kanun"da düzenlenmeyen bir hüküm biçimi olan karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda karar verilmesine yer olmadığına dair Çınar Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2017/165 esas, 2017/110 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından düzenlenen iddianamede hangi hususların yer alması gerektiği düzenlenmiş olup, iddianamenin anılan maddede belirtilen ve iddianamede bulunması gereken hususların tümünü ihtiva ettiği, şüphelinin suç oluşturan eyleminin delillerle ilişkilendirilerek açıklandığı, suç delillerinin nelerden ibaret olduğunun belirtildiği,
    bu nedenle mahkeme tarafından yargılamaya devam olunarak yargılama sonucundaki delil durumuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken dosyadaki delil durumuna uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile yargılamanın gereksiz yere uzatılmasına da yol açacak nitelikte son karar aşamasında usulde yeri olmayan bir kararla yargılamanın sonlandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla; 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, mahkemesince sanığın tehdit suçundan yapılan yargılamasında, yukarıda sayılan hüküm çeşitlerinden biriyle yargılamanın bitirilmesi gerekirken anılan Kanun"da düzenlenmeyen bir hüküm biçimi olan karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan düzenlenen iddianamenin yasaya uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediğinin ve bu bağlamda Çınar Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2017/165 esas, 2017/110 sayılı karar verilmesine yer olmadığına dair kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.09.2016 tarih ve 2015/14-358-2016/309 E-K. ve 13.03.2012 gün ve 3/270-88 E.-K. sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nun 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında, kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Belirtilen kanunun 170. maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
    CMK’nun 225. maddesinde yer alan; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” şeklindeki düzenleme gereğince de hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6/3-a maddesine göre de; "bir suç ile itham edilen herkesin kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek" hakkı bulunmaktadır. İsnadın sebebi yargılama konusu fiildir, mahiyeti ise hukuki vasıflandırılmasıdır. İsnat hem yargılamanın konusunu hem de sınırını teşkil etmektedir.
    Anılan bu düzenlemeler uyarınca iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya açıkça aykırılık oluşturacaktır.
    Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuksal çözüme kavuşturacaktır.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan Çınar Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/396 soruşturma, 2017/152 esas, 2017/151 numaralı ve 19/04/2017 tarihli iddianamesinde, sanığın suç oluşturan eyleminin delillerle ilişkilendirilerek açıklandığı, suç delillerinin nelerden ibaret olduğunun belirtildiği ve bu suretle de iddianamenin yöntemince düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan Çınar Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/396 soruşturma, 2017/152 esas, 2017/151 numaralı ve 19/04/2017 tarihli iddianamesinin yöntemince düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, mahkeme tarafından yargılamaya yapılarak mevcut delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle CMK"nın 223/1. maddesinde belirtilen ve davayı esastan çözümleyen hükümler arasında da sayılmayan karar verilmesine yer olmadığına dair karar kurulmasında isabet bulunmamaktadır.

    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Çınar Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2017/165 esas, 2017/110 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi