23. Hukuk Dairesi 2012/667 E. , 2012/1176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının aidat borçlarını ödememesi üzerine aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının haksız yere takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatife ait konutu satın aldığını ancak kooperatif üyesi olmadığını, bu nedenle aidat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatif üyesi değil ise de, site yönetimi oluşamadığından kooperatif genel kurul toplantılarının site malikleri kurulu toplantıları sayıldığı, davacı tarafça yapılan işlerin satın aldığı konutun da değerini artıracağı, bu nedenle davacının konutu satın aldığı tarihten itibaren davacı kooperatife, 2.500.00 TL aidat borcu ve 550.00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 3.050.00 TL borcu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı,davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, aidat alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi seçilerek, davacı kooperatifin tüm defter kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, üye kayıt defterleri ve gerekirse kooperatifin banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak, davalının kooperatif üyesi olup olmadığının tesbiti ile, kooperatif üyesi ise tüm aidatlardan, kooperatif üyesi değil ise sadece alt yapı ve genel giderlere ilişkin toplanan masraflardan hissesine düşen oranda sorumlu olabileceği hususları da dikkate alınarak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak ve eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulün ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.