11. Hukuk Dairesi 2014/15368 E. , 2015/755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/03/2014 tarih ve 2013/117-2014/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Kooperatifçe “.....” ibaresinin marka olarak tescili için diğer davalı kurum nezdinde yapılan başvuruya, “....” ve “..... ... + şekil” ibareli markalarıyla karıştırılma ihtimali bulunması nedeniyle müvekkilince yapılan itirazın davalı ... Başkanlığı tarafından reddedildiğini ileri sürerek, ..."nın 2013-M-1625 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı .. Başkanlığı vekili,.... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı......davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait markalar ile başvuru konusu markanın yüksek bir ayırt ediciliğe sahip olmadığı gibi işitsel, görsel ve kavramsal olarak da benzer olmadıklarından ortalama tüketicinin karıştırma riskinin bulunmadığı, davacı tarafın “....” ibareli markalarını, çekişmeli başvurunun yapıldığı 26.10.2010 tarihinden önce çay emtiası gibi yaygın ve yüksek miktarda tüketilen gıda ürünü yönünden oldukça sınırlı miktarda ve az sayıda ilde, marketlere satış suretiyle kullandığı, davacı markalarının çekişmeli “.....” için kullanıldığı ile davacı markalarının tanıtım reklam ve ilanlarda yer aldığını ve kullanımın ülke çapına yaygın, ilgili sektörde ve tüketiciler nezdinde en azından önemli bir kesimi tarafından bilindiği, kalite sembolü olduğunu gösteren delilin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava,... kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece işaretler arasında benzerlik bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, başvuru konusu “....” markası ile itiraza dayanak “....” markası aynı tür ürünleri kapsamakta olup, işaretlerin yazılış ve telaffuz şekli ve bıraktıkları genel izlenim itibariyle ürünlerin ortalama tüketicisi nezdinde aralarında ilişkilendirme ihtimali içerecek şekilde benzerlik bulunmaktadır. Ayrıca, marka tescili gerçekleştiği takdirde ülke çapında koruma sağlayacağından mahkemece tescil başvurusunun gerçekleştiği tarih itibarı ile başvuru konusu işaretlerin sınırlı bir yörede kullanılacağına ve bu yöre halkı tarafından karıştırılmasına sebebiyet verilmeyeceğine ilişkin değerlendirmesi de isabetli olmamıştır. Bu bakımdan, başvuru konusu marka ile itiraza dayanak marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında iltibas tehlikesi bulunduğundan, davanın kabulü yerine yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERFİ
Dava konusu işaretlerin marka başvurusu aşamasındaki kullanıldığı coğrafi alan dikkate alınmayacak ise de, esasen işaretler arasında 556 sayılı KHK 8/1 (b) bendi anlamında iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzerlik bulunmadığına dair mahkeme kararı sonucu itibariyle isabetli olduğundan sayın çoğunluğun kararına muhalifim.